30 Ocak 1991
Bu aralar gençler konusuna baya girmiş durumdayız. En çok konuşulan isimlerden birisi 1991 doğumlu Abdülkadir Kayalı. Geçen sene U17 Avrupa Şampiyonası'na gitmeden önce en çok merak ettiğim 4 isimden biriydi Abdülkadir.
Blogu o zamanlar takip etmeyenler turnuvadaki diğer yeteneklerle ilgili yazdığım yazıları da burada bulabilirler.
İlk olarak genel bir yanılgıyı düzelteyim. Abdülkadir için heryerde önlibero tabiri geçiyor ancak o son yıllardaki klasik ön liberolardan çok daha farklı bir oyuncu. İngilizlerin "box-to-box midfielder" dedikleri türden yani hem defansif hem ofansif özellikleri olan bir oyuncu. Zaten gelişiminde biraz daha öne kayacaktır diye düşünüyorum çünkü ön libero olmak için boyu biraz kısa, sağ ayaklı ancak sol ayağını da gayet iyi kullanıyor. Uzun pasları ve şutları çok etkili. Liderlik özellikleri de çok iyi.
Daha önce Manchester City ile antremanlara çıktı ancak İngiltere'ye Türk pasaportlu oyuncuların 18 yaşından önce transfer olması uzun işlemler gerektiriyor, ailesi de eğitimini bitirmesi için o zaman onay vermedi bu transfere. Geçen sezon Kasımpaşa maçında 11 çıkarak TSL kariyerine başlamış oldu. Sezon sonu liseden mezun oluyor ve kontratı sona eriyor. Sezon başında hazırlık kampında çok iyi performans sergiledi ve 11e göz kırpıyordu fakat Ankaragücü'nün kontrat teklifini reddetti ve bu nedenle PAF takıma yollandı.
Bu sezon gözlerden uzak kaldı bu yüzden. Yaklaşık 1 ay önce öğrendiğime göre Fenerbahçe ile sezon sonu için anlaşma imzalamış. Sezon sonunda İstanbul'a gidiyor.
5 yorum:
Tuncay'ı istisna olarak bir kenara bırakıyorum. Kemal, Selçuk, Sekran gibilerini hatırlıyorum da Fenerbahçe büyük bir takım ama genç futbolcu için en riskli tercih. Galatasaray'da o mevki'de forma bulması daha zor gibi gözükse de orada daha çok şans ve kendini geliştirme ihtimali vardı.
Gökhan Emreciksin ve Abdülkadir'in Fenerbahçeye transferiyle, artık Josico ve Maldonado'yu kesinlikle 11'de görmek istemiyorum. Ülkemizde böyle yetenekli futbolcuları bulmak varken Turşusu çıkmış yabancıları oyuncu diye getirmek ne akla hizmet anlamış değilim.
http://teknonew.blogspot.com
gökan gönül'ü de istisna olarak bırakıyor muyuz? selçuk bu takımla her sene minimum 20 maç oynamıyor mu? serkan balcı daum döneminde fazlasıyla şans bulmadı mı? kemal geldiğinden beri 3 kez ağır sakatlık geçirmedi mi? neyi istisna yapıyorsunuz anlamıyorum? okan koçlar, berkantlar, murat erdoğanlar nedir peki? bu adamlar harcanmadı mı? bu adamlar gibi onlarcası çıkmaz mı tyakın tarihinde takımların..
allah allah yav.
aslında herşey başından tuhaf - eğer ülkede yabancı sınırı olmasa büyük takımlar kadrolarını yabancılarla dolduracak , eee peki yani , yanisi şu kabul edelimki ülkemizde altyapı çok yetersiz iyi futbolcu özellikle defansın ve ortasahanın ortasında iyi sayılabilecek futbolcu yok aynı zamanda türk futbolcular sınır dolayısıyla hadlerinden fazla ücret alıyorlar yani klupler ekonomik zora giriyorlar - gelelim lige gelecek faydaya , büyük takımlar kadrolarını yabancılarla doldurunca o herkesin bildiği yazık oluyor bu gençlere sözü söylenmiycek çünkü yerli futbolcular anadolu takımlarına gidecek ve lig şimdikinden çok çok daha kaliteli olacak aynı zamanda malum bizim futbolcular türkiyede müthiş para kazandıklarından avrupadan gelen transfer teklifleri kabul etmiyorlar ben olsam bende etmem hem az paraya hem memleketten koparmıyım ama yabancı sınırı kalksaydı yerli futbolcular udinese , levante , vigan gibi takımları beğenmemezlik etmez giderlerdi
benden bu kadar nokta
adem çay 270186
aynı sebeplerden ben de yabancı sınırlamasına karşıyım. Sonuçta 8 yabancı hakkını Galatasaray ya da Trabzonspor bile doldurmadı bu sezon, serbest bırakılsa herkes takımına 20 yabancı dolduracak değil.
Dediğin gibi bu doğal olarak futbol ekonomisini de etkiliyor.
Abdülkadir'e gelecek olursak kendisine çok güveniyorum ve başarılı olacağına inanıyorum, umarım beni yanıltmaz hem kendisi hem Fenerbahçe hem de Türk futbolu kazanır.
Yorum Gönder