30 Kasım 2008 Pazar

Kiev Deplasmanı


Cem Yılmaz Not Defteri'nde döktürürken. Ekran başında aynı tadı vermeyen Kiev deplasmanı:)

Chelsea v Arsenal


Chelsea, Manu ve Liverpool'u yenemedi bu sene evinde. Şimdiki rakibi ise belalısı Arsenal. Chelsea'nin Premier Lig tarihinde en başarısız olduğu takım Arsenal. 15 kere kaybedip 47 gol yemişler Arsenal'den 32 maçta.

Sezona bomba gibi bir giriş yapmasına rağmen büyük maçlarda alınan kötü sonuçlar Chelsea için kötü oldu. Şimdiye farkı açabilirlerdi büyük maçlarda daha iyi sonuçlar alsalar.

Drogba cezalı, Joe Cole sakat. Son 5 maçta 8 gol atan Anelka eski takımına karşı sahada olacak. Defansın ortasında yine Ivanovic oynayacak, Ballack kulübede, kanatlarda Kalou ve Malouda olacak.

Arsenal'de Gallas kadroda olmayacak diye bekliyorum, Sagna döndü sakatlıktan. Walcott ve Diaby yoklar, muhtemelen Ramsey 11de başlayacak. Wenger büyük maçlarda sıkça denediği 4-5-1e de dönebilir Van Persie'yi kulübeye gönderip, Song ile başlayarak. 1 saat kaldı maça Chelsea'nın artık kazanması gereken bir maç.

Home and away
League (inc PL): Chelsea 40 wins, Arsenal 58, Draws 44
Prem: Chelsea 6 wins, Arsenal 15, Draws 11

at Chelsea only
League (inc PL): Chelsea 23 wins, Arsenal 23, Draws 25
Prem: Chelsea 5 wins, Arsenal 5, Draws 6

Chelsea (probable, 4-1-4-1): Cech; Bosingwa, Ivanovic, Terry, A Cole; Mikel; Kalou, Deco, Lampard, Malouda; Anelka.

Arsenal (probable, 4-4-1-1): Almunia; Sagna, Toure, Silvestre, Clichy; Ramsey, Fabregas, Denilson, Nasri; Van Persie; Adebayor.


Herşeyi Bilen Adamlar I ( Levent Erdoğan)


''Gökhan Zan sakatlığı nedeniyle fazla oynama fırsatı bulamamıştı. Dünkü savunma kurgusunda yer alan oyuncuların bir arada oynama süresi az olduğu için uyumlu bir yapı oluşmadı. Savunmanın fazla değiştirilmeden kullanılması gerekiyor. Bu blokta yapılan değişiklikler uyumu bozuyor. Sonuçta savunma oyuncularını tek başına düşünmemek lazım. Buradaki oyuncuları bir ekip olarak algılamak lazım. Ayrıca sakatlığı nedeniyle hafta içinde fazla antrenman yapamayan Tello'nun yokluğu da mağlubiyetin bir nedeniydi. Son haftalarda bu oyuncumuz çok iyi oynuyordu. Tello oynasaydı orta sahada iyi bir düzen kurulacaktı.''

''DENİZLİ'NİN CISSE'Yİ ÇIKARMASI GEREKİYORDU'

Levent Erdoğan, Fenerbahçe maçında kırmızı kart görerek takımını eksik bırakan Cisse'nin ilk sarı kartı gördükten sonra teknik direktör Mustafa Denizli tarafından çıkarılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, Cisse'nin kart görme konusunda rahat bir oyuncu olduğunu vurgulayarak, ''Denizli'nin Cisse'yi çıkarması gerekiyordu. Cisse kart görmek konusunda korkmuyor. İlk kartı gördükten sonra agresif oyununu sürdürüyor. İlk sarı kartı gördüğünü unutan bir oyuncu. Bu durumlarda hep yüreğimizi ağzımıza geliyor'' dedi.

Tek Tek


2 kritik maçtan 4 puan alınsa çok güzel olacaktı. Sivas ve Kayseri, ikisi de beraberlikle geçildi. Fener'i ve Beşiktaş'ı yenen Galatasaray'a yenilmeyen Kayseri'den 1 puan kötü sonuç sayılmaz hele ki son 10 dakika 10 kişiyle olunca.

Klasik kadroyla başladı yine Yanal, ilk dakikalarda sol tarafı çok iyi kullandı Kayseri. Olembe sol açıktı, Topuz da oraya yaklaşınca tehlikeli oldular. 15. dakikadan sonra dengeledi Trabzon. Gökhan Ünal geldiği günden beri en iyi maçlarından birini oynadı. Sağıyla aşırtıp soluyla vurduğu şut harikaydı, köşeden Hamidou çıkarmasa çok daha iyi olacaktı.

Temposu yüksek çok zevkli maçtı, son 4 lig maçında gol yemeyen defans yine formdaydı. Uyduruk bir penaltı ile gol yedi Slyva ki 6.maçında 2.golünü yemiş oldu ligde. Maça müthiş etki eden bir hakem verdi, alakasız bir gol verdi önce Trabzon'a sonra saçmasapan bir penaltıyla ödeştirdi takımları. Sonuçta maçın hakkını bularak berabere bitmesi iyi oldu.

3 puan farkla lider olmamıza rağmen Sivas, Kayseri, Gaziantep, Beşiktaş'ın hepsiyle berabere kalıp Galatasaray'a kaybetmemiz korkutucu. Bunların dışında kalan 8 maçın hepsinin kazanılması bu maçlarda oluşan kayıpları telafi ediyor ve bu sayede lideriz ancak en azından 2 derbi kazanmak lazım zirveyi koruyabilmek için.

Umut'a penaltı attırmanın mantığını hala çözebilmiş değilim, hele Yattara ile takımın 2 penaltıcısından biri açıklamasını hiç kabul etmiyorum. Yattara iyi hissetmiyorsa Colman atar, bu kadar. Umut-Yanal arasındaki baba-oğul ilişkisi can sıkmaya başlıyor çünkü.

29 Kasım 2008 Cumartesi

Derbi Takımı


Lig derbilerden ibaret olsa Fenerbahçe 3 yıldır çok rahat şampiyon olurdu herhalde. Büyük maçlarda bir başka oynuyorlar, Beşiktaş'a karşı şanssızlıklarını da 2 yıldır kırdılar.

Kadrolara bakınca Beşiktaş'ın Fener'i 2 hızlı kanatla hırpalamak istediğini anladım ben. Holosko sağda oynamaz diyordu Denizli LİG TV'de yorumculuk yaparken, oynatmadı Holosko'yu. Haftaiçi özel ilgilendiği Serdar Özkan sahadaydı ama etkisizdi. Fener ise Terim'in sevdiği 4-1-4-1 gibi çıkmıştı sahaya, Aragones'in final maçındaki İspanya'sına da daha benzer bir takımdı.

Müthiş tempoyla maçladı maç, 2 takım da gol atabilecek gibiydi. Denizli dün 50 kere çalıştık o duran topu dedi ama hücum eden her zaman avantajlı duran toplarda. Hele de topun başındaki Alex ise. Selçuk 3ledi kritik maçlarda golleri.

Sonra gelen 2 golde komedi, uyuyan defanslar. Topu yere düşürme derler hep stoperlere antrenörler, 2 topta da 1 kereden fazla sekti toplar.

Beşiktaş'ın göbeği evlere şenlik zaten. Herkes çok beğeniyor ama benim fikrim hala değişmedi. Zapo, Gökhan Zan'ın biraz daha iyisi sadece. Güiza - ki çok hızlı denecek bir adam değil - her pozisyonda arkasından gelip geçti Zapo'yu.

Denizli Alex'i kilitlemeyi düşünmüştü Sivok-Cisse ile ancak Deivid göbeğe gelip organizasyona soyununca Fener yine iyi top yaptı. Cisse'nin atılması maçın havasını aldı. 4-3ün ruhu yoktu Beşiktaş'ta. Fener en sevdiği oyuna çevirdi maçı. Arkaya yaslandılar, orta sahada pres yapıp çok çabuk çıktılar, farka gidebilirlerdi. Uğur, Kazım, Güiza ve direk engelledi farkı.

Beşiktaşlılar hakeme suçu bulmaktansa defanslarını düzeltmeye çalışırlarsa daha yararlı olur. Bu defansla her maçta pozisyon vermeye devam edecek Beşiktaş. Bu arada 7 lig maçında 3 galibiyet 2 beraberlik 2 mağlubiyet alan ve lider aldığı takımı liderin 3 puan gerisini düşüren Denizli için de kritik dönem başlıyor.

28 Kasım 2008 Cuma

Zoran Tošić


Alex Ferguson'un son keşfi. Sırpların yeni yeneteği Tosic Manu'da oynayacak Ocak ayından itibaren. 21 yaşında ve şimdiye kadar 12 kere milli formayı giydi. İzlemedim, hakkında yorumum yok dolayısıyla. Ben de herkes gibi merakla bekliyorum Manu formasıyla Tosic'i izlemeyi.

Derbi (!)

27 Kasım 2008 Perşembe

Game Over


Skibbe'yi Florya'da tutan UEFA'da 2 maçta aldığı 6 puandı bana göre. Her ne kadar ligde (özellikle deplasmanda) dökülse de özellikle Benfica maçındaki performans bal çalmıştı Galatasaraylıların ağzına. Kadıköycülerin sayısı katlanmıştı o gece.

Skibbe'yi çok ağır eleştirmedim şimdiye kadar, Lincoln'lü bir takımın 4-2-3-1 oynaması gerektiğini savunanlardanım ancak maçın gidişatına göre farklı varyasyonlar denemek, risk almak kulübede oturmakla takımı yönetmek arasındaki farktır bana göre. Baros-Karan değişikliği son dönemlerin en aptalca hamlesiydi bana göre. Kesinlikle Baros kötü oynuyordu ( geldiği zaman da bu sistemin oyuncusu olmadığını ve Kezman gibi olabileceğini yazmıştım) ama Baros'un ihtiyacı yanına girecek olan Karan'dı. Bu değişiklik o dakikaya kadar uyuyan takıma da maçı kazanabiliriz mesajı verecekti belki de.

Yapmadı Skibbe. Böyle oynamaya devam edin dedi. Geçen sezon Arda ile beraber bu takımı şampiyon yapan Servet formsuzde bu sene, normal karşılamak lazım. 1.5 yıldır ara vermeden oynuyor adam, yine inatçılık etti bu sefer kurtaramadı. 1e 2 topu saklamaya çalıştı taca atmak varken, asist yapmış oldu. De Sanctis de uyurken yakalandı.

Maçın hakkı da buna yakın birşeydi aslında. Galatasaray kesinlikle kazanmayı haketmedi, Metalist her kontrasında tehlikeli geldi, aslında onlar da kazanmayı çok hak etmediler ama bu ikramı geri çeviremezlerdi.

Skibbe&Feldkamp elele, hep beraber Kadıköy'e rüyası da bazıları uyanana kadar devam etsin.

25 Kasım 2008 Salı

Kaptan Fabregas

Wenger aslında yazılacak çok şey var aslında. Tamam yetenek keşfetmede ve onları yetiştirip piyasaya çıkarmada 1 numara ancak bir futbol kulubü yönetirken önemli olan oyuncu yetiştirip satmak mı yoksa yarışmacı bir takım olmak mı? Cevabı bence herkes biliyor.

Ajax, PSV, Lyon, Porto gibi takımlar da oyuncuları parlatıp satma konusunda çok başarılılar ancak bu takımlar yerel liglerini domine edebiliyorlar ve taraftarlarını mutlu etmesini biliyorlar.

Wenger'in insan ilişkileri ve özellikle yıldız oyuncuları yönetme konusunda yetersiz olduğunu düşünüyorum. Vieira, Henry, Hleb hep zirveye çıktıktan sonra ayrıldılar Arsenal'den çünkü takım beklentilerine cevap veremiyor, yaz döneminde hep gelecek vaat eden isimlere yöneliyor Arsene Wenger. İyi bir oyuncu olduğu ve çok parlak bir geleceği olduğu konusunda şüphem yok ancak Eduardo yerine o parayla ( 15 milton pound) çok daha kaliteli bir isim alabilirdi.

Yaz döneminde Adebayor kopma noktasına geldi bu seferlik ikna edebildiler onu ancak bu sezondan sonra onun da ayrılacağını düşünüyorum. Yedeklerinizle Wigan'ın as kadrosunu kupada ezebilirsiniz ama Manu, Liverpool, Chelsea'den 1 sınıf geride Arsenal takımı. İyi maçlar çıkartabiliyorlar- ki genelde motivasyonun yüksek olduğu büyük maçlar ve Avrupa maçlarında iyi oynuyorlar- ama uzun sezon içinde çok fazla düşüş yaşıyorlar, istikrar Kuzey Londra'ya asla uğramıyor.

Bu sezonun krizi de Gallas oldu, Manu'da benzer bir açıklamayı efsane kaptan Roy Keane yapmıştı, Fergie kapının önüne koymuştu. Wenger daha insaflı çıktı kaptanlığı aldı elinden, yeni kaptan Cesc Fabregas. Doğru seçim bence, o çömez kadroya liderlik edebilecek kapasitede Cesc.

24 Kasım 2008 Pazartesi

12.Hafta


4 büyüklerin 4 maçında 2 gol oldu topu topu. 3 tanesi gol atamadı, Cumartesi oynayan 2si kaleye bile gidemedi doğru düzgün.

Galatasaray için çok fazla yapılacak eleştiri yok aslında, köklü bir değişim geçiriyor takım arada olacaktır böyle iğrenç performanslar, tabii rüzgarı da katarsak çok suçlamıyorum ben Galatasaray'ı, daha önce çok eleştirmiştim, takipçiler farkındadır. Geçen seneki savaşçı takımı unutmaya çalışsın Galatasaraylılar, yıldızlı ve savaşçı takım pek olmuyor, hele ellerindeki kırılgan yıldızlarla asla geçen seneki Fenerbahçe maçı gibi bir oyun izleyemezler.

Fenerbahçe ilk 20 dakika iyi başladı ama gerisini getiremedi, Alex sakatlıktan döndüğü için yeterli değildi, kendini de Porto maçı öncesi çok zorlayıp tekrar sakatlanmak istemedi diye düşünüyorum. Ankara yaramadı İstanbullulara bu hafta. Beşiktaş da Türk Telekom'a kaybetti basketbolda.

Beşiktaş karşısında diğer maçlara göre farklı bir Es-Es buldu, bu sezon ilk kez bu tarz bir kadroyla sahaya çıktı Çalımbay. Sağbek Sezgin'i sola çekti, solbek Murat'ı ki defansif özellikleri fazla olan bir oyuncu sol açık oynatınca çıkamadı takımı. Sağ açık Serdar'ı forvet çekip ön libero Doğa'yı sağ kanada koyunca, Fener ve GS maçlarında kanatlardan rakibi bitiren Serdar-Bülent Kocabey ikilisinden yoksun oynamış oldu. Beşiktaş da Tello çok iyi günündeydi, 10 numara Delgado'daydı ama Tello 10 numara gibi oynadı. Hakederek rahat kazandı Beşiktaş, gelecek haftaki derbi öncesi müthiş karlı kapattı haftayı.

20 Kasım 2008 Perşembe

Landon Donovan

Bayern'de yaratıcı oyuncu sıkıntısı var, tamamen Ribery odaklılar. Sorunu çözmek için Hollywood'dan destek getirdi Jurgen Klinsmann. Landon Donovan Ocak'tan sezon sonuna kadar kiralık olarak Bayern Münih forması giyecek.

Capello'nun Adamları


Capello Zagrep'te ilk adımı atmıştı. O günden beri İngilizlerin milli takımlarına olan güvenleri tekrardan artmış durumda. Almanya'yı geçen sene Wembley'deki 2-1lik mağlubiyetin rövanşında yenmeyi başardılar. Çok ciddiye alınacak maç değildi aslında, 2 takım da çok fazla oyuncudan yoksunlardı, Capello da 4-4-2 oynamak zorunda kalmıştı. Türkiye maçı ile değişimli bakıyordum, Downing ve Agbonlahor'u çok beğendim İngilizler'de. 2 genç oyuncu da çok iyi oynadılar. Özellikle Agbonlahor müthiş aşama kaydetti son 2 yılda. Alman orta sahası'ndan kalan tek sağ Schweinsteiger'di, o da İngilizlere direnemedi.

Germany: Adler (Wiese 46), Friedrich (Tasci 68), Mertesacker, Westermann, Compper (Schafer 77), Schweinsteiger, Rolfes, Jones (Marin 46), Trochowski, Gomez (Podolski 57), Klose (Helmes 46).
Subs Not Used: Hinkel, Hitzlsperger, Weis.

Goals: Helmes 63.

England: James (Carson 46), Johnson, Terry, Upson, Bridge, Wright-Phillips (Crouch 90), Carrick, Barry, Downing, Defoe (Bent 46), Agbonlahor (Young 77).
Subs Not Used: Robinson, Lescott, Richards, Mancienne, Davies, Parker, Bullard.

Booked: Wright-Phillips.

Goals: Upson 24, Terry 84.

Att: 74,244.

Ref: Massimo Busacca (Switzerland).

Szymek



Gol Yemeden Asla


Hazırlık maçları genelde insanın içindeki futbol sevgisini tüketen türden maçlar oluyor. Sezonun kritik döneminde, Şampiyonlar Ligi'nde son 2 maçlara girilmişken, takımlar tam formlarının zirvesine çıkmaya çalışırken koyulan bu hazırlık maçı fikstürü de son yılların en saçmasıydı, çoğu milli takım önemli isimlerini çağırmadı zaten.

Biz de as kadromuzdan Servet, Hamit, Arda ve Nihat olmadan sahadaydık. Terim'in daha önce de denediği 4-3-3ün en iyi verim verdiği maç oldu. Mehmet Yıldız kağıt üzerinde bu sistem için en ideal santrafor olarak dursa da bunu sahada veremedi. Fiziksel üstünlüğünü kullanamadı Avusturya defansına ancak şans vermeye devam etmek lazım.

Defansımız idealden sadece Servet-Eren değişikliği ile sahadaydı. 20 yaşındaki Eren hiç sırıtmadı ve çok yerinde müdaheleler de yaptı, ilk golde Gökhan Gönül'ün kademe hatası, 2.golde adamların becerisi vardı, onun dışında çok fazla pozisyon da vermedik. 3. gole kadar bizim de çok akılda kalan bir pozisyonumuz yoktu kaçırdığımız ancak 3-2den sonra oyunun kontrolü tamamen bize geçti ve laubalilik yapmasak daha da farklı bir skor olabilirdi.

Golü yiyene kadar sahada uyuyan bir takım vardı, golden sonra toparlandık ve dengeli bir oyun oynadık. Eren, Tuncay, Gökhan Gönül ve her zamanki gibi Aurelio parlayan isimlerdi. İspanya maçında Hamit, Servet, Arda ve Nihat'ı da sağlıklı olarak kadroda bulabilirsek ciddi bir şansımız olabilir.

18 Kasım 2008 Salı

Bozuk Para


Drogba'ya 3 maç ceza aldıran bir bozuk para. Burnley'e Stamford Bridge'de Carling Cup çeyrek finalinde elenirken Chelsea ilk golden sonra Burnley taraftarlarının kendisine fırlattığı çeyrekliği geri iade etti ve 3 maç ceza aldı. Anelka'nın müthiş formu yüzünden formasını geri almakta zorlanan Drogba bir darbe de FA'den almış oldu böylece. Drogba Newcastle, Arsenal ve Bolton maçlarında takımdan ayrı kalacak.

Ceza Drogba'nın parmak göstermesinden değil para fırlatmasından verildi, bunun da altını çizelim.

17 Kasım 2008 Pazartesi

Kelebek Adam


Saçma gol sevinciyle Anelka. Kızkardeşinin en sevdiği hayvan olan "Kelebek" yapmaya çalışıyormuş(!)

Ey Ruh!


Galatasaray'da bu ruh takıntısı uzun zamandır var. Önce 2000 ruhunu geri çağırdılar, hatta bir dönem o oyuncuları da teker teker geri topladılar ama olmadı tabi, şimdi ise Metin Oktay ruhunu çağırdılar beyaz şort ve beyaz konçlarla.

Aslında o kadar geriye gitmelerine gerek yok, geçen sezonu hatırlasa camia, geçen sezonki Fener maçları öncesi havayı yakalasa sorun kalmayacak ama cevabı uzaklarda aramaya devam ediyor Galatasaraylılar.

Skibbe'nin Topal takıntısı artık su götürmez bir gerçek. Topal iyileşmişken Meira'yı ön liberoda kullanmak adama hakarettir. Meira yokluktan başvurulması gereken bir çareydi ve iyi işler de yaptı ancak artık onun da yerine dönmesi gerekiyor.

İbo Akın'ın olmadığı Belediye takımı en önemli silahını çabuk hücuma çıkmayı yapamadı Sami Yen'de, sağlam defans yapmaya çalıştılar ki oyunun genelinde çok da tehlike yaşamadılar ancak topla etkili değillerdi,Galatasaray defansının 2 basit hatası ile Erman'ın girdiği pozisyonlar dışında etkinlik yaratamadılar.

Galatasaray için rahat maç oldu, 30. dakikadan sonra biraz kendini sıkıp 15 dakika baskı kurdu, o bölümde de golü buldu. Kewell baştan aşağı fundamental, Lincoln 2.sezonunda kendi buldu (ki Lincoln konulu ayrı bir yazı yazmayı düşünüyorum, takıma uyum sağlamasının ötesinde tek forvetli sistemde serbest oynamasının bu çıkışında asıl kilit rol olduğunu düşünüyorum), Ayhan yine çok iyiydi. Beşiktaş dışında rakiplerinin kazandığı haftada kazaya fırsat vermedi Galatasaray.

16 Kasım 2008 Pazar

Ibra Etkisi


Mourinho'yu bu sene kurtaran adam Ibrahimovic. Kadro ligin en iyi kadrosu ama gidişat çok iyi değil, geçen hafta kastırdı San Siro'da İnter Udinese karşısında ve Mourinho da ıslıklandı bir ara.

Palermo deplasmanı zordu ama Ibra etkisi maçı İnter'e getirdi. Öyle bir abandı ki 2.golde topa kaleci kurtarmaya kalksa o da topla beraber içeri girerdi muhtemelen. Barajdaki Palermolular can tehlikesi yüzünden kaçmışlar yalnız, Ibra da boşluktan abandı kaleye. 124 km hıza ulaşmış frikik. Sen insan mısın Drogba derdik geçen sezon, Ibra aldı sazı bu sezon eline.

Palermo: Fontana; Cassani (Ciaramitaro 78), Carrozzieri, Bovo, Balzaretti; Migliaccio, Liverani (Lanzafame 64), Bresciano (Budan 56); Simplicio; Miccoli, Cavani

Inter: Julio Cesar; Maicon, Cordoba, Samuel, Maxwell; Vieira (Burdisso 87), Cambiasso, Zanetti; Muntari (Stankovic 64); Ibrahimovic, Cruz (Mancini 76)

Ref: Tagliavento

15 Kasım 2008 Cumartesi

Milli Takım

Terim'den baya dar bir kadro, sezonun temposunun yükseldiği dönemde çok fazla oyuncu almamış. 20 ile sınırlı tutmuş kadroyu. 88li Eren ve Cenk kadrodalar ilk kez. Ceyhun ya da Eren'den biri oynayacak Gökhan'ın yanında ( eğer Gökhan sakatlanmazsa).

Selçuk İnan, Uğur Boral, Özer Hurmaci ve stoper kıtlığından Egemen Korkmaz da kadroda olabilirdi bence.

Kaleciler: Volkan Demirel (Fenerbahçe), Cenk Gönen (Denizlispor)

Savunma oyuncuları: Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Sabri Sarıoğlu (Galatasaray), Ceyhun Gülselam (Trabzonspor), Eren Güngör (Kayserispor), Gökhan Zan (Beşiktaş), Hakan Kadir Balta (Galatasaray), Caner Erkin (CSKA Moskova)

Orta saha oyuncuları: Serkan Balcı (Trabzonspor), Kazım Kazım (Fenerbahçe), Ayhan Akman (Galatasaray), Mehmet Aurelio (Real Betis), Nuri Şahin (Borussia Dortmund), Tuncay Şanlı (Middlesbrough), Arda Turan (Galatasaray)

Hücum oyuncuları: Halil Altıntop (Schalke 04), Sinan Kaloğlu (Bochum), Semih Şentürk (Fenerbahçe), Mehmet Yıldız (Sivasspor)

Eski Dostlar

Baskın basanın. Önce Carling Cup'da karşılaştı 2 takım haftaiçi. Sunderland evinde elendi Blackburn'e. Keane eski takım arkadaşından intikamı fena aldı deplasmanda, 1-0 geriden gelip
kazandılar deplasmanda.

Fotoğrafa bakarmısınız. Adanalı mı Polat mı ne desem artık:)

Blackburn: Robinson, Ooijer, Samba, Khizanishvili, Warnock, Simpson, Andrews (Villanueva 62), Mokoena, Pedersen (Kerimoglu 76), Roque Santa Cruz, Roberts (Derbyshire 61). Subs Not Used: Brown, Fowler, Treacy, Judge.

Booked: Warnock, Khizanishvili, Mokoena.

Goals: Samba 45.

Sunderland: Fulop, Bardsley, Ferdinand, Nosworthy, Collins, Tainio (Reid 53), Whitehead, Richardson, Malbranque (Leadbitter 83), Cisse (Yorke 83), Jones. Subs Not Used: Colgan, Diouf, Murphy, Henderson.

Booked: Tainio, Ferdinand, Collins, Jones.

Goals: Jones 49, Cisse 71.

Att: 21,798

Ref: Steve Tanner (Somerset).

100


Ronaldo. Manu adına 100.golünü attıktan sonra. Yine müthiş bir frikik ile açtı perdeyi. Manu vitesi yükseltti, 5 tane salladılar Stoke'a.

Man Utd: Van der Sar, O'Shea, Vidic, Evans, Evra, Ronaldo, Carrick, Fletcher (Gibson 63), Park (Welbeck 63), Tevez (Manucho 74), Berbatov.
Subs Not Used: Foster, Anderson, Nani, Rafael Da Silva.

Booked: Evra.

Goals: Ronaldo 3, Carrick 45, Berbatov 49, Welbeck 84, Ronaldo 89.

Stoke: Sorensen, Griffin (Wilkinson 79), Abdoulaye Faye, Shawcross, Higginbotham, Olofinjana (Cresswell 31), Diao, Amdy Faye, Delap, Fuller (Kitson 68), Sidibe.
Subs Not Used: Simonsen, Cort, Whelan, Tonge.

Booked: Fuller, Delap.

Att: 75,369

Ref: Peter Walton (Northamptonshire).

Carling Cup Çeyrek Final


Carling Cup'ta Chelsea'yi eleyen Burnley'in çeyrek finaldeki rakibi Arsenal. Wenger Carling Cup'da yedeklerle oynuyor, Burnley tarih yazmaya devam edebilir. Resimde Burnley kalecisi Brian Jensen penaltılarda takımını çeyrek finale taşırken.

Stoke City v Derby County

Manchester United v Blackburn Rovers

Burnley v Arsenal

Watford v Tottenham

Metin Hasanoğlu İngiltere Premier Ligi 15-16 Kasım

VILLA'YA DİKKAT

Güçlü hücum hattı ile her yerde tahlikeli bir takım olan Aston Villa, Manu galibiyeti ile bulutların üstünde dolaşan Arsenal'in genç oyuncularına ders verebilir.

BOLTON-LIVERPOOL 2.5 ALTI

Bolton son 2 maçını kazanarak önemli bir aşama kaydetti alt sıralardan yukarı doğru. Matt Taylor'un attığı golle Hull deplasmanında gelen galibiyet önemli bir skor oldu. Bolton Elmander'in de dönmesiyle klasik halini aldı. Onu ileride yalnız bırakıp 4-5-1 ile önceliği defansa veren bir takımlar. Liverpool ise bu sene ligde defans konsantrasyonunu tam olarak sağlayamadı ve çok gol yedi ancak Benitez de bu deplasmanın gol yedikleri zaman kendileri için çok zor olacağını biliyor ve onlar da kontrollü olacaklardır. Az gollü bir karşılaşma bekliyorum.

ARSENAL-ASTON VILLA 02

Aston Villa geçen hafta evindeki namağlup ünvanını komik hatalar sonucunda Boro karşısında kaybetti. Önceki maçlara kıyasla yine hücumda etkili bir Aston Villa vardı ancak komik goller yediler. Arsenal haftasonu Manu'yu ama özellikle haftaiçi 19 yaş ortalamalı takımıyla Wigan'ın as kadrosunu kupada elerken çok etkileyiciydi. Ancak Arsenal'in en büyük sorunu istikrar ve genç kadronun Manu galibiyetinden sonra bu maçı daha kolay göreceklerini düşünüyorum. Aston Villa içeride dışarıda çok tehlikeli bir takım, sürprize açık bir maç.

BLACKBURN-SUNDERLAND 2.5 ALTI

2 takım haftaarasında Carling Cup'ta karşılaştılar ve 6 dakika içinde atılan 3 golle karşılaşma 2-1 Blackburn'un üstünlüğü ile sonuçlandı. Bu kadar kısa süre de 2 kez karşılaşan takımların maçları hep yanıltıcı olabilir, bu maçlarda genelde üstüste 2 kez aynı sonuç alınmaz. Çarşamba gecesi oynanan maç gayet yavaş tempoda giderken bir anda 3 gol geldi ancak ben Cumartesi gollerin bu kadar kolay geleceğini düşünmüyorum, bunda evindekine göre deplasmanda daha kontrollü oynayan Sunderland'in katkısı da çok olacaktır. Alt olur.

FULHAM-TOTTENHAM 10

Tottenham'ın Redknapp'ın gelmesi ile son 4 maçta 10 puan alması ve dirilmesi gerçekten çok önemli bir gelişme. Kadro olarak bulundukları yeri hiç hakeden bir takım değillerdi. Haftaiçi de Liverpool'u Carling Cup dışına ittiler. Yakaladıkları hava ile bu maçın da favorisi haline geldiler ancak işleri o kadar kolay olmayacak. Bir Londra derbisi ve Fulham Spurs maçlarına her zaman iyi motive olan bir takım, bunun yanısıra bu sezon evlerinde Arsenal de dahil olmak üzere oynadıkları 6 maçın 4ünü kazanıp sadece 1inde – ki o maçta da kazanmayı hakeden bir oyun oynamışlardı – West Ham'a kaybettiler. Fulham Tottenham'a sürpriz yapabilir.

MANCHESTER.UTD-STOKE 1

Stoke taç atışları ile nerede oynarsa oynasın her rakibin başına iş açabilecek bir ekip, geçen hafta Wigan karşısında da müthiş bir savunma yaptılar. Ancak Manu Arsenal mağlubiyetinden sonra toparlanmak zorunda ve evinde bu maçı alacaktır, oran tabii ki çok kötü ancak kupon tamamlamak için kullanılabilir. Sürpriz arayanlar 2.5 altını deneyebilirler.

NEWCASTLE.UTD-WIGAN 1

Newcastle her sene olduğu gibi yine çalkantılı bir sezon geçiriyor. Keegan'ın istifası, klübün satışı ki hala çözülemedi gibi sorunlarla oyuncuları kafası çok karıştı. Ancak Kinnear kendini oyunculara sevdirmeyi başardı ve kendi evinde arka arkaya 2 maç kazanarak uzun zaman sonra taraftarlarını sevindirdiler. Wigan ise haftaarası Arsenal'in paf takımı tadındaki kadrosundan fark yedi. Newcastle içeride yakaladığı istikrarı devam ettirir.

WEST HAM-PORTSMOUTH 2

West Ham'da işler iyi gitmiyor. Boro deplasmanından alınan 1 puan 4 maçlık mağlubiyet serisini durdurmuştu ancak geçen hafta beklediğim gibi evlerinde Everton'a kaybettiler.Tony Adams yeni yeni menajerliği öğreniyor ve Pompey maçlarından ilginç skorlar çıkabiliyor. Bu maçtan da sürpriz bir Pompey galibiyeti gelebilir.

WEST BROMWICH-CHELSEA 2

WBA Menajeri Tony Mowbray geçen hafta açık açık Liverpool maçından sonra rakiplerinin 4 büyükler olmadığını, kümede kalmak için diğer maçlara odaklanmaları gerektiğini söyleyerek takımına kötü bir motivasyon yapmış oldu. Chelsea deplasmanlarda gol yemeden kazanmaya devam ediyor, Anelka gol kralı olacak bu gidişle Chelsea yine kazanır.

EVERTON-MIDDLESBROUGH 1

Boro gerçekten enteresan ve beni de pek çok kez şaşırtan bir takım, sene başından beri maçlarına tahmin yapmakta en zorlandığım takımlar M.City ile Boro. Everton arka arkaya 3 maç kazanarak önemli bir çıkış yakaladı, Saha'nın gollere kavuşması da onlar adına sevindirici bir gelişme. Boro 2 aydır deplasmanlarda kaybetmedi ancak artık onların da yenilme zamanı geldi diye düşünüyorum. Everton kazanır.

HULL-MANCHESTER CİTY 02

2 takım da son 3 maçını kaybetti, ağır yaralılar. City'nin bu sene deplasman karnesi çok kötü ancak Hull açısından bu yenilgiler onların güvenini daha fazla sarsmıştır. City buradan kendisini mutlu edecek galibiyeti alabilir.

METİN HASANOĞLU BANKO KUPON

Newcastle-Wigan 1
Espanyol-Numancia 1
Galatasaray-Büyükşehir Bld.Spor 2.5 üstü

ORAN: 3.30

METİN HASANOĞLU İDEAL KUPON

Catania-Torino 1
Milan-Chievo 2.5 üstü
Sivasspor-Konya 1
Bursaspor-Beşiktaş 2.5 üstü

ORAN: 5.80

METİN HASANOĞLU KARMA KUPON

Gençlerbirliği-Trabzonspor 2
Almeira-Mallorca 1
Manisaspor-Kartal 1
Hull-Manchester City 2

ORAN: 8.24

Aybaba'dan Kıyak


Çekilmez bir ilkyarıydı. Gençler'de Aybaba yorgun Trabzon'u bulmuşken iyice yormak yerine geride beklemeyi tercih etti. Forvet Djite'yi kulübeye çekip Addo'yu ön liberoya koyarak 4-5-1 oynattı takımı. Engin ve Troisi dışında hücum etmeyi düşünen oyuncu da olmayınca hiç tehdit edemediler Trabzon'u. Hacettepe ve Beşiktaş maçlarında yorulan takımın üzerine gidip yormayı deneseydi yenebilirdi Trabzon'u bu maçta.

Trabzon 5.dakikada Umut'un pozisyonu dışında hiçbir şey yapamadı ilk yarı. Son anda sakatlanan Selçuk'un eksikliği hissedildi orta sahada. Ceyhun defansif açıdan iyiydi ama organizasyon eksikliği vardı orta sahada.

2.yarıda haftalardır uyuyan Yattara biraz canlandı, ama yine de tempo düşük geçiyordu. Bu devre de Gençler iyice geri çekildikçe bolca duran top kazandı Trabzon, bunların birinde ofsayt olan gol geldi. Ceyhun'un direkten dönen kafası ilk sinyaldi, her hava topunda tehlike yaratmaya başladı Trabzon. 50 metreden gelen bir top 3 kere kafayla sektirilince gol oldu.

Hala forvette ciddi sorunlar var, 3 oyuncu da birbirinden kopuk oynuyor. Yattara çok etkisiz, defans ve ortasaha ile ayakta duruyor takım. Colman da son 3 maça göre tutuk kalınca bugün çok etkisiz kaldı Trabzon.

Buna rağmen çok kritik bir maçtı. Çünkü devre arasına kadar 5 maç daha var -16.haftada araya girilecek- ve zor maçlar var, bu dönem öncesi kazanmak önemliydi. Galatasaray maçından sonra toparlandı takım ve 3 maçta gol yemeden alınan 3 galibiyet işleri tekrardan rayına koydu. Sene başında tamamen yenilenen bir takımın 11 hafta sonunda zirvede olması büyük başarı, futbol olarak tatmin etmese de toplanan puanlar çok önemli.

13 Kasım 2008 Perşembe

Burnley


Dünkü Real Union sürpizinden sonra bir FA Cup geleneği geldi bugün de. FA Cup İngiltere'de çok önemli ve değer verilen bir kupa ve alt lig takımları ciddi hedefler koyuyorlar bu maçlara. Chelsea, Liverpool, Manu gibi takımlarla eşleşmek önemli yayın ve stad geliri sağlıyor klüpler, bu yüzden de tur geçmek çok önemli katkı yapıyor onlara.

Drogba 11de başladı ancak yedekten gelen Akinbiyi'nin golüyle maçı penaltılara götüren Burnley penaltılarla turu söke söke aldı Stamford Bridge'den.

Tottenham'ın büyücü Redknapp ile dirilişi devam ediyor. Liverpool'u elediler kupada da. 4 maçta 10 puan almıştı Redknapp, bir de kupa galibiyeti eklediler üzerine.

Chelsea: Cudicini, Ivanovic, Alex, Belletti (Lampard 25), Bridge, Ferreira, Deco (Mikel 46), Mineiro, Malouda, Drogba (Di Santo 68), Kalou.
Subs: Hilario, Sinclair, Terry, Woods.

Goals: Drogba 27

Burnley: Jensen, Alexander, Duff, Caldwell, Jordan, Eagles, Gudjonsson (MacDonald 97), McCann, Elliott, Blake (Mahon 76) , Paterson (Akinbiyi 60).
Subs: Penny, McDonald, Rodriguez, Kay

Booked: Akinbiyi, Eagles

Sent off: Caldwell

Goals: Akinbiyi 69

Att: 41,369


Edit: FA Cup değil, Carling Cup olacaktı.

12 Kasım 2008 Çarşamba

Forvetler

Son Hacettepe maçına bir türlü fırsat bulup değerlendirme yazamadım ama kupada kaybedilen Antep maçından bile kötü bir oyun vardı o maçta, ancak 3 gün sonra özellikle ilk 30 dakikadaki takım sadece bu sezonun değil son 2-3 yılın en iyi oyununu oynadı. Böyle oynayıp kaybedeceklerse problem yok bence, çünkü böyle oynarsanız 10 maçın 1ini kaybedersiniz o da buna denk geldi.

Bu kadar iyi oynarken eksik Beşiktaş karşısında kazanamanın nedenleri belli. Bu takımın en büyük sorunu forvet hattında. Gökhan-Umut beraber olmuyorlar, Yattara sağda rezilleri oynuyor bu sezon, geldiği 5 yıldan beri en formsuz dönemini yaşıyor, hiçbir katkısı yok oyuna. Sezon başında ortasahada daha defansif oynayan Colman haftalar geçtikce takımın kontrolünü eline alıyor, çok iyi işler yapıyor Arjantinli. Müthiş paslar atıyor, topuk pası veriyor, bacak arası atıyor. Yattara böyle giderse taraftarın 1 numarası Colman olur. Yattara sorunu için birşeyler yapılmalı.

Hücum hattı için bir çözüm bulunmak zorunda çünkü ilk yarıdaki gibi çok iyi oynarken bile gol atamıyorsak sorun açıkca ortadadır ki Yanal da maç sonunda hücumda bu oyuna yakışan kalitemiz yoktu diyerek açıkca ortaya koydu forvetlerin performans-sız-lığından memnuniyetini. (!)

Beşiktaş ise Trabzon'un 3lü forvet hattına iyi önlem almıştı, Serdar Özkan çok kötü günündeydi. Yalnız Denizli'nin 4lü defansı ve 3lü forvet hattı arası boştu sanki ki bu da Trabzon'a bu kadar iyi oynamasını sağlayan hamleydi. Beşiktaş ortasahası çok zayıftı ancak 65-70 civarlarında Trabzon yoruldu ki bu da gayet normaldi. Son 20 dakika oyuna hakim olan Beşiktaş'tı. Son 20 dakikada ciddi tehdit oluşturdular ve kazanmasını da bildiler. Tebrik etmek lazım. Kupa tamamen bitmiştir artık, neden Cuma olduğu belirsiz Gençlerbirliği maçına odaklanmamız lazım.

11 Kasım 2008 Salı

Hangisi Daha Real

Real Madrid ilk maç 3-2 yenildiği Real Union karşısında son dakikaya 4-2 önde girmesine rağmen son dakikada yediği golle turu geçen ekip Real Union oldu. Bu yüzden seviyoruz futbolu herhalde:)

9 Kasım 2008 Pazar

Cruz


Serie A'da beklenen oluyor, müthiş bir sezon oluyor. Napoli ve Lazio ile beraber sezonun sürpriz takımı Udinese Di Natale'siz kabus gösterdi İnter'e San Siro'da. JM'ye tepkiler arttı 2.yarıda ki o da golden sonra sus işaretini gönderdi arkasındaki tribünlere. Az önce biten maçta Milan bu sefer tek golle kurtaramadı Lecce deplasmanında ve İnter tekrar lider. Udinese çok iyidi, maçı alabilirdi. Ibrahimovic'i de iyi tuttular. Domizzi harika oynadı defansta ama Cruz sonradan girip yine maç kazandırdı.

8. Fiorentina lider İnter'den sadece 4 puan geride, Juventus'da Ranieri gitti gidiyor derken Real Madrid maçıyla yeniden dirildiler. Onlar da sağlam geliyor. Roma alev alev yanıyor, Bologna'da son dakikalarda gittiler.

Derbi



Derbi. Bu akşamki skorun tek açıklamasıydı belki de. Benfica karşısında iyi oynayan kadroyu bozmamıştı Skibbe, Aragones ise ilk kez birarada oynayacak değişik bir kadro çıkarmıştı. Alex yokken diğer De Souza sahadaydı.

Maçın 1-1e kadar olan kısmı yalan zaten, kim nerede ne yapıyor belli değildi. Fener allak bullak oldu Lincoln'ün golüyle, taraftar şaşırdı derken erken cevap verdiler. İlk 2 gol gerçekten ilginçti, gürültü-derbi heyecanı olmasa 2 takım da o kadar basit golleri yemezdi herhalde.

1-1den sonra taktikler oturmaya, maç şekillenmeye başladı. Gökhan Gönül, Deivid'i çok özlemiş herhalde onu görünce müthiş oynadı. Fenerbahçe'yi taşıyan taraf da sağ taraftı. Josico-Selçuk ikilisi çok iyidi göbekte, Selçuk 2 önemli top kaybı dışında müthiş oynadı.

Fener 1-1den sonra oynaması gereken en iyi oynadığı oyunu oynadı. Defansını fazla öne çıkarmadan orta sahada iyi basıp çabuk çıktı. Lugano-Edu arkaya yaslandıklarında müthiş bir ikili ancak Arsenal maçındaki gibi çok öne çıktıklarında 2si de ağır olduğu için büyük problem yaşıyorlar. Galatasaray'da Baros hiç yoktu sahada sarı kart gördüğü pozisyon dışında, Karan iyi oynuyordu alınması yanlış oldu diye düşünüyorum çünkü yerine giren Nonda göbekte durmadı, kanatlara gittiği için ceza sahasına giren adam yoktu. Bu da 2.devrede Galatasaray'ın kontrolü elinde bulundurmasına rağmen pozisyona girememesine neden oldu.

2-1den sonra Galatasaray topun hakimiyetini elinde tuttu ama Fener'in yaptığı sağlam defans ki burada altını çizmeliyim temel nokta ortasahanın müthiş presiydi. Semih destekli ortasaha maçı Fenerbahçe'ye getiren kilit noktaydı.

Carlos'un golündeki baraj çok kötüydü, GS defansı sekecek topu da hiç düşünmedi. Toptan defans hatasıydı o gol, ondan sonra Fener iyice rahatladı. Nonda saçmaladı, hiç rahatsız edemedi defansı. Arda ve Lincoln'ün çabaları yetmedi. Semih-Emre değişikliği doğruydu, Emre iyi iş yaptı forvetin arkasında ancak Güiza'nın sakatlanması ve Burak'ın girmesiyle Fener kontraları boşa gitmeye başladı. Servet her pozisyonda dağıttı Burak'ı ancak Deivid yine müthiş bir gol attı ve bitirdi Galatasaray'ı.

Form, kadro kalitesi hiçbir şey dinlemedi yine derbi, 4-1le ağır bir ders verdi Fenerbahçe Galatasaray'a. Bu sezon 2.kez 4 gol yiyen ve 10 maçta 15 gol yiyen Galatasaray defansı da çözmesi gereken en büyük sorun.

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan, Lugano, Edu, Roberto Carlos (Vederson dk. 59), Selçuk, Josico, Deivid, Uğur, Semih (Emre Belözoğlu dk. 55), Güiza (Burak Yılmaz dk. 74)
YEDEKLER: Volkan Babacan, Yasin, Maldonado, Ali Bilgin
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
GALATASARAY: De Sanctis, Sabri, Emre Aşık (Aydın dk. 71), Servet, Hakan Balta, Meira, Ayhan, Lincoln, Arda, Baros (Kewell dk. 46), Ümit (Nonda dk. 46)
YEDEKLER: Aykut, Mehmet Güven, Mehmet Topal, Volkan Yaman
TEKNİK DİREKTÖR: Michael Skibbe
GOLLER: Lincoln (dk. 2), Selçuk (dk. 6), Emre Aşık (dk. 28 K.K.), Lugano (dk. 49), Deivid (dk. 90+3)
SARI KARTLAR: Lincoln, Servet, Baros, Ayhan, Nonda, Arda, Sabri (Galatasaray), Selçuk, Josico, Vederson (Fenerbahçe)

Fenerbahçe v Galatasaray


Derbiye 30 dakika kaldı. Gönlümden geçen sonuç tabii ki beraberlik, 2 takım da puan kaybetse güzel olur zirvedeki Trabzon için. Galatasaray 10 yıldır ilk kez bu kadar güçlü geliyor Kadıköy'e. Kadıköy'de bir maç öncesi ilk kez bu kadar umutlu Galatasaray/ umutsuz Fenerbahçe.

Maçın kaderini kartlar çizecek gibi geliyor bana, 2 takım da gergin kırmızı kart bekliyorum. Özellikle Lincoln, Lugano, Sabri, Ayhan, Edu, Carlos'a dikkat diyorum. Semih ve Karan'dan goller bekliyorum

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Edu, Lugano, Roberto Carlos, Deivid, Joisco, Selçuk, Uğur, Semih, Güiza.

Galatasaray: De Sanctis, Sabri, Servet, Emre Aşık, Hakan Balta, Ayhan, Meira, Arda, Lincoln, Baros, Ümit.

8 Kasım 2008 Cumartesi

Futbol TV

8 Kasım Cumartesi

13:00 Kasımpaşa - Malatyaspor (D Spor)
14:45 Arsenal-Man.United (Spormax)
16:30 Hamburg-B.Dortmund (Kanal 24)
19:00 Trabzonspor - Hacettepe (Lig TV)
19.30 Liverpool-W.Bromwich (Spormax)
20:00 Monaco-O.Lyon (Kanal A)
21:00 Real Madrid-Malaga (NTV Spor)
22:00 Nantes-Toulouse (Kanal A)
23:00 Barcelona-Valladolid (NTV Spor)

9 Kasım Pazar

13:00 Sakaryaspor - Boluspor (D Spor)
14:00 Ankaraspor - Eskişehirspor (Lig TV)
15:30 B.Rovers-Chelsea (Spormax)
16:00 Inter-Udinese (NTV Spor)
18:00 Schalke 04-Bayern Münih (Kanal 24)
18:00 Fulham-Newcastle (Spormax)
18.00 Saint Etienne-Rennes (Kanal A)
19:00 Fenerbahçe - Galatasaray (Lig TV)
22:00 Lecce-Milan (NTV Spor)
22:00 PSG-Lille (Kanal A)

Bruno

8 Ağustos 1988

Daha önce Bikoko, Sezer Öztürk ve Emrah Bedir'i yazdım bu sene BA 1.Lig'de parlayanlardan. 3ünün de genç oyuncular olması ortak özellikleri tabii ki, bu arada Emrah'ın da iç yanbağlarındaki problem nedeniyle 6 ay kadar oynayamayacağını da üzülerek belirteyim.

Dikkat çekilmesi gereken diğer isim Bruno. Orduspor'un forveti şu anda 7 golle gol krallığı yarışında da 1.sırada. Araştırınca dikkatimi çeken nokta 2005de bizim U17 takımını yenen Brezilya U17 kadrosundaymış.

16 yaşında Flamengo ile ilk Serie A maçına çıkmış, Orduspor sezon başında kiralık olarak getirdi. Gelir gelmez takıma yerleşti ve takımı taşıyor. 1.85 boyuyla hava toplarında etkili ancak ayakları da çok güçlü ve ağır bir oyuncu olmaması en önemli avantajı.

1-2 kere daha izlemek istiyorum ancak şu ana kadarki fikrim, kaçırılmaması gereken bir oyuncu. Orduspor 800.000 dolar karşılığında bonservisini alma hakkına sahip, almazsa devreye girip kapatmalı bir TSL takımı. 3-4 yıl sonra Avrupa futbolunda adından söz ettirecek bir oyuncu haline gelebilir doğru ellerde.

6 Kasım 2008 Perşembe

Lizbon Aslanı Arda


Baştan yazayım ilk yarıya yetişemedim, Testere 5'e feda ettim ilk yarıyı, son 10 dakikasını izleyebildim ancak ilk yarının. Benfica formdaydı ama Guimares maçında 2.yarı tamamen 10 kişi oynamışlardı ve Di Maria dışında o maçın 11i sahadaydı, Portekizli arkadaşım bunun takımı etkilediğini düşündüğünü söyledi.

Bunu kesinlikle Galatasaray'ın galibiyetine gölge düşürmek amacıyla yazmadığımı belirteyim, futbol zaten bu olayların sıkça yaşandığı bir spor, benzer durumu Eskişehir'de Galatasaray yaşadı ve kaybetti.

Carlos Martins ve Aimar kulübede olunca oyun kurucusuz çıktı sahaya Benfica, Reyes döküldü dediler ilk yarıda sakatlıktan dönen Di Maria karşısında da etkili bir Balta gördüm ben oynadığı bölümde, Reyes kendi kendini durdurunca Benfica'ya şans vermedi Galatasaray. Sağlam savunma vardı, Benfica'nın Selçuk'u Yebda yine delirtmiş taraftarları.

Galatasaray cephesinde çok iyi bir Arda, topa hükmeden- oyunu yöneten bir Lincoln vardı ama yine Arda'ydı bana göre maçın adamı. Parlıyor Arda henüz 21 yaşında, Arda'nın bu ligde kendini geliştireceği en fazla 2 sezonu var artık, ondan sonra kendini köreltir. Avrupa'da çok daha büyük klüplerde oynayacak bir adam.

Ayhan'ın pası muhteşemdi 2.golde. Karan'dan da kendine yakışır bir tek vuruştu. Şimdilik Baros'un tek forvette kısırlığı dışında problem yok ancak arkasındaki isimlerin bolca gol atması ile şimdilik problem yok.Lincoln'deki çıkışa başka bir mesajda değinmek istiyorum.

Benfica
Quim xx, Maxi Pereira x, Luisao x, Sidnei x, Jorge Riberio x, Di Maria xx, Katsouranis xx, Yebda x (Dk. 65 Carlos Martins x), Reyes xx (Dk. 58 Aimar x), Suazo x, Nuno Gomes x (Dk. 61 Cardozo x)

Galatasaray
De Sanctis xxx, Sabri xxx, Emre Aşık xxx, Servet xxx, Hakan xxx, Baros xx (Dk. 82 Mehmet Güven x), Meira xxx, Ayhan xxx, Lincoln xxx, Arda xxx (Dk. 90 Volkan ?), Ümit xxx (Dk. 85 Yaser x)

Goller
Dk. 52 Emre Aşık, Dk. 69 Ümit (Galatasaray)

Sarı kartlar
Dk. 11 Servet, 14 Ayhan (Galatasaray), Dk. 55 Maxi, Periera, Dk. 72 Suazo, Dk. 90 Luisao (Benfica)

5 Kasım 2008 Çarşamba

Nenad Jestrovic


"KEV Sefa Sirmen Tesisleri'nde basın toplantısı düzenleyen teknik direktör Yılmaz Vural, Dusan Andelkoviç, Dorde Tutoriç ve Nenad Jestroviç'in alacaklarını öne sürerek takımdan ayrıldığını belirtti.

İşin idari boyutunu bilmediğini, ancak teknik açıdan bu futbolcuların gitmesini olumlu karşıladığını ifade eden Vural, şunları söyledi:

''Teknik açıdan bana sorarsanız 'Allah onlardan razı olsun' derim. Zaten oynamıyorlardı, sezon başından beri bu takıma verdikleri bir şey yok. Belki de bizim için daha olumlu olur. Bu gösteriyor ki, yabancı oyuncu seçerken daha hassas olacaksınız, faydalı oyuncu seçeceksiniz. Yöneticiler bazı kişilere güvendi ve aldatıldı ama biz kalan futbolcularımızla delikanlı gibi bu işi sonuna kadar götüreceğiz."

Haberle başladık yorumla devam edelim. Nenad Jestrovic daha önceli dönemlerde Galatasaray ve Beşiktaş'ın da gündemine gelmiş, kariyerine tepesine daha önceden çıkmış şu an inişte olan ancak her ne olursa olsun belli bir kalitenin üzerinde olan, bitiriciliği iyi, duran toplarda etkili, klas bir forvet. Sezon başından beri sadece 329 dakika şans verdiler. Önce Engin İpekoğlu, sonra da Yılmaz Vural yedek bırakarak deli ettiler adamı, bir de üzerine ödeme krizi yaşanınca diğer 2 Sırp oyuncuyla beraber ayrıldılar.

Aslında bu konuyu daha önce de yazmayı düşünüyorum ve "Dön Baba Dönelim" ile de alakası var. Bu teknik direktör değirmeninde hocalar her oyuncu ile çalışmış oluyorlar ve dolayısıyla kadro seçerken yabancılardansa daha önce çalıştıkları Türk oyunculara yakınlık gösteriyorlar, ve yabancıları harcıyorlar. Bunun son kurbanı da Jestrovic oldu ve önemli bir oyuncuyu kaybetmiş oldu TSL de.

Lewis Hamilton & Nicole Scherzinger

Arsenal v Fenerbahçe


Arsenal'de ciddi sakatlık krizi var. Adebayor, Walcott, Gallas, Eboue yoklar ancak ilk maçtaki 11 ile kıyasladığımızda sadece Adebayor'dan doğacak bir eksiklik ama aksi yönde defansta Toure'nin dönmesi ile güç kazanımı var.

4-5-1 yerine klasik 4-4-2si ile oynayacak Arsenal, Walcott geniş kadro içinde kolayca alternatifi bulunabilen bir isim ki Diaby kanatta olacak. Van Persie haftasonu cezalı Manu karşısında, onun için özür maçı olacaktır.

Arsenal'de Adebayor eksikken Fener'de de aynı öneme sahip Alex yok, ayrıca Deivid hazır değil, max. 30-35 dakika oynayabilecektir. Semih biraz daha geriye çekilip, Güiza'ya pasları atacak isim olacak. En önemli yük 2 açıkta, Uğur ve Kazım'da olacak. 2sinin de kanattan top taşımaları lazım yoksa Fener maç boyu kendi sahasına hapsolur. Selçuk-Maldonado göbeği ile top çıkarması zor, uzun toplarda başarısız bir takım zaten Fener, o yüzden hücum edebilmek için Uğur ve Kazım'ın driplingleri ile 2 bekin bindirmeleri çok önemli.

Maçtan beklentim ilk maça yakın bir skor açıkcası, Fenerbahçe bu maça yeterince hazır değil, akıllar tamamen Galatasaray maçında. Rahat kazanır Arsenal, 4-1 diyorum ben.

Arsenal (probable, 4-4-1-1) Almunia; Sagna, Toure, Silvestre, Clichy; Nasri, Denilson, Fabregas, Diaby; Van Persie; Bendtner

Fenerbahce (probable, 4-4-2) Volkan Demirel; Gokhan Gonul, Lugano, Edu, Roberto Carlos; Kazim, Selcuk Sahin, Maldonado, Ugur Boral; Guiza, Semih Senturk

Tony Pullis vs Arsene Wenger


" Bazı insanları her zaman, herkesi ise bazen kandırabilirsiniz. Ancak herkesi her zaman kandıramazsınız. "

Wenger'in Stoke maçında "sert" oyundan şikayet eden aslında Van Persie'yi cezaya, Walcott ve Adebayor'u sakatlığa kaybetmiş olmasının verdiği sinirle yaptığı açıklamaya Tony Pullis'in Abraham Lincoln'den alını yaparak verdiği cevap.

Wenger iyi adam ama sıkça saçmaladığı da oluyor.

CL 4 Kasım

Barca'nın 11 maça ulaşan galibiyet serisi kağıt üzerinde en kolay görünen maçta sona erdi. Messi-Etoo yedekti, 2.yarıda girdiler ve Barca deplasmanda 6 attığı Basel'le evinde 1-1 berabere kaldı. En dikkat çeken skoru oldu gecenin.

Anorthosis evindeki yenilmezlik serisini İnter defansının da yardımları ile korudu, Werder ligdeki kötü gidişini CL'ye de taşıdı, bu takımın köklü değişiklikler yapması lazım artık, yediğimizden çok atalım artık işe yaramıyor. En karışık grup haline geldi B Grubu.

Roma'nın hayat öpücüğü Chelsea oldu. Gol yemeyen Chelsea'ye 3 tane birden salladılar, Vucinic gecenin adamıydı. Deco kırmızı kart gördü ve atıldı, ilginç olan 3 yemesine rağmen Chelsea'nin iyi bir maç çıkarması oldu. Scolari'nin büyük maçlar sorununa çare bulması lazım. Manu, Liverpool ve 2 Roma maçından 1ini kazanıp 2sini kaybettiler. Cluj'un sürprizle başlayan CL macerası Bordeaux karşısında büyük yara aldı, artık şansları kalmadı grupta diyebiliriz. Roma-Bordeaux arasında kaldı 2.lik yarışı ki Roma son maçta içeride oynayacak Bordeaux ile.

Marsilya ilk maçta şaşırtmıştı bu sezon kötü olan PSV karşısında, rövanşta acısını fena çıkardılar. Niang 2 golle geceye damgasını vururken Anfield Road'daki Hansson katkılı beraberlik grubun bittiğini ilan etti. Liverpool-A.Madrid elele çıkıyorlar artık gruptan, Marsilya PSV ile giriştiği 3.lük yarışında averajı da lehine çevirdi.

Gerrard ve Martin Hansson

4 Kasım 2008 Salı

5th of November


Dön Baba Dönelim II


Yorumsuz

"Turkcell Süper Lig takımlarından Bursaspor'da teknik direktör Samet Aybaba görevinden ayrıldı.Bursaspor yönetiminin, teknik direktörlük için Güvenç Kurtar ile anlaştığı belirtiliyor. Güvenç Kurtar'ın, bugün takımla ilk antrenmana çıkacağı öğrenildi.Bu arada Bursaspor'daki görevinden ayrılan Samet Aybaba'nın ise, Mesut Bakkal'dan boşalan Gençlerbirliği teknik direktörlüğüne getirilmesi bekleniyor.Mesut Bakkal'ın ise Denizlispor'la görüştüğü belirtiliyor."

Dön Baba Dönelim

3 Kasım 2008 Pazartesi

Rafael Nadal

AI


Allen Iverson özel adamdır. 76ersi finallere taşıdığı sezonki performansı muhteşemdi, en iyi sezonu da oydu zaten. Oradan ayrılması doğruydu kendi adına da ancak Denver gibi salak bir takıma gitmesi kötü oldu. Carmelo gibi sadece kendisini düşünen ve LBJ ile kendisini bir tutan bir arızanın yanında kabus gibi bir dönemdi onun için. Billups'la takımları değiştiler bugün, Billups'lı Denver yine birşey olmaz, dışarıdan savunmaları biraz güçlenir belki ama pota altları bomboş. Vahşi Batı'da playoff yapamazlar. Clippers, Warriors'ın da altında 10. olurlar en iyi ihtimalle başka hamle yapmazlarsa.

Detroit tarafından çok iyi hamle bence, hem kısa hem de uzun vadede. Billups kritik dakikaların adamıydı ama 1 numaranın o işe soyunduğu zaman takımın yapısını bozduğunu düşünenlerdenim. Iverson daha iyi olacaktır orada. Hamilton'un sayıları düşer belki ama pota altına giden top sayısı artacaktır.

Uzun vadede Maxiell ve Prince gibi 2 yetenekli genç isme sahip Pistons sezon sonunda Iverson'ın biten kontratıyla iyice rahatlayacak ve 2 oyuncu alabilecek ki bunları da guard pozisyonuna alırsa Pistons çok güçlü olarak geri şampiyon olabilecek hale gelecektir.

Dön Baba Dönelim


Aceto güzel yazmış bugün Erdoğan Arıca'dan başlayarak. Erdoğan Arıca Hacettepe'nin başına geçti.(Gerçi benim aldığım kulübe yakın bir gazeteciden aldığım bilgi Ozman Özdemir'e 1 gün önceden Mesut Bakkal'ın yerinin vaatedildiği ve o yüzden istifa ettiği yönünde, terfi ediyor yani.)

Yılmaz Vural 1 numaradır bu konuda altına sıralayalalım. Giray Bulak, Samet Aybaba, Hikmet Karaman, Güvenç Kurtar, Ümit Kayıhan hatta kaynağı bulan Saffet Susiç ve Nejat Biyediç de katılmıştır bunların arasına. En az 10 takım çalıştırmışlardır, ne zaman bir koltuk boşalsa listededirler.

Aralarında biraz Samet Aybaba ve Güvenç Kurtar gittikleri takımlarda kalıcı işler yapmayı severler, Aybaba'nın ( pek çok da parlatıp menajerlere pazarlama kaygısı kokar) genç oyuncuları çıkarması, Kurtar'ın da kornerlerde alan savunması, autlarda defansı orta saha çizgisine çıkarma gibi değişik taktikleri artılarıdır ama her teklife evet demeleri onları da aynı sınıfa koyuyor yukarıdakilerle.

Bu hocalar da gittikleri takıma bir şey veremiyorlar çünkü görev süreleri belirsiz, muhtemelen gelecek sezonu göremiyorlar o yüzden tek dertleri günü kurtarmak dolayısıyla genç oyuncular çıkmıyor, takımların plan-programları olmuyor.

Bu soruna artık bir çözüm bulunması lazım. İtalya'da bir teknik direktör 1 sezonda 1den fazla takım çalıştıramıyor ancak Türkiye'de piyasa geniş, bu yeterli bir çözüm olmayacaktır. Daha radikal bir çözüm lazım, benim önerim klüplere 1 yılda max. 2 hocayla çalışma sınırı konulması. Bu değirmeni yavaşlatacaktır en azından. Yoksa dön baba dönelim...

Mehmet Topuz vs Sivok

2 yıl önce Uğur Boral'a yapmıştı aynısını Fenerbahçe maçında Topuz bu sefer piyango Sivok'a vurdu.

Son 3 maçta gol bile yememişti Kayseri Beşiktaş'dan. 2 yıllık Ertuğrul Sağlam dönemiyle başlayan son yıllarında Anadolu takımları bazında en istikrarlı çıkışını yapan takımdı Kayseri. Bu 4.sezonları üst sıralara oynuyorlar, Ertuğrul Sağlam döneminde büyüklere devamlı kaybediyorlardı, Tolunay Kafkas ile büyüklerin de belalısı oldular. Bi ara yazmak üzere Süleyman Hurma'nın bu başarının arkasındaki kilit adam olduğunu da belirtelim. Anadolu takımlarının yapması gereken Gökhan Ünal örneğinde olduğu gibi önemli isimlerinin satsa bile gelen parayı doğru harcayabilme yeteneği. Dün Kayseri'nin 11inde olmayan Cangele ve Sporting'den kiralık gelen Purovic gibi maçı çevirebilecek adamları var.

Maça gelince pozisyonu az ama güzel maçtı, 2 takım da futbolun doğrularını iyi yaptı. Defansif oynamadılar aslında. 2 takım da topu kazandığında çok adamla hücuma çıktı ancak defanslar günündeydi. Eren-Aydın ve sağbeke kaymış Ali Turan destekli Kayseri defansı pozisyon vermedi Beşiktaş'a, top kontrolü Beşiktaş'da olsa da daha çok ceza sahası civarında etkili olan Kayseri'ydi.

Tam satranç gibi maçtı, Denizli belki Bobo-Serdar Özkan hamlelerini 65. dakika civarında yapsa daha çok vakit kalabilirdi etkili olmak için. Bobo girerken de çıkan Holosko olsa daha doğru olurdu bence. Aynı şekilde Kayseri de Cangele'yi oyuna sokabilirdi daha erken.

Maçın kaderini çizen de Mehmet Topuz oldu. 2 sezon önce Kayseri'deki maçta Uğur Boral'a yapmıştı bunu taç çizgisinde uzaklaştıracağı topu kapıp asist yapmıştı, dün de Sivok'a vurdu piyango. O ne depardı öyle ortasahadan be ve o ne pasdı ya. Decovari bi ara pasıydı defansı çaresiz bırakan, Kurtuluş'a çok yüklendi bugün Beşiktaş medyası ancak pozisyon dolayısıyla geri koşarken aniden durmak zorunda kaldığı için ters ayakta yakalandı, inanmayan denesin o pozisyonda 1-2 saniye lazım dengelemek için vücudu ki o arada Turgay ayağını.

Güzel maçtı az gollü olmasına rağmen, bu sezon ciddi bir kalite artışı var ligde, bu gelecek sezon Avrupa Kupalarında takımlarımıza yansır umarım.

Kayserispor: Souleymanou, Ali Turan, Saidou, Ragıp (Dk. 71 Bilal Aziz), Toledo, Aghahowa (Dk. 90+2 Abdullah), Turgay, Aydın, Eren, Mehmet Topuz, Mehmet Eren
Beşiktaş: Rüştü, Serdar, Cisse, Tomas Sivok, Delgado, Nobre (Dk. 79 Serdar Özkan), Tello (Dk. 79 Bobo), İbrahim Üzülmez, Holosko, Tomas Zapotocny, İbrahim Toraman
Gol: Dk. 86 Turgay (Kayserispor)
Sarı kartlar: Dk. 20 Mehmet Eren, Dk. 68 Saidou, Dk. 76 Toledo, Dk. 90 Ali Turan (Kayserispor), Dk. 38 Cisse, Dk. 42 Tomas Sivok, Dk. 82 Serdar Özkan, Dk. 82 Holosko (Beşiktaş)

Lewis Hamilton

Seni seviyoruz Timo Glock:)

2 Kasım 2008 Pazar

Geri Dönenler

TSL kalitesiz diye hala yırtınanlar var onlara göre büyük takımlar gelene geçene 4-5 sallıyorsa ligimiz kaliteli, puan kaybediyorlarsa kalitesiz zaten. Son 2 haftadır müthiş maçlar olmaya başladı, sene başından beri çok güzel maçlar izliyoruz zaten ama dünkü maçlarla beraber son 2 haftadaki 6 maçın 6sı da enfesti.

Müthiş maçtı özellikle ilk yarıda, Trabzon çok önde oynamaya çalıştı baskı kurmak için ama artık kesin ortaya çıkan bir gerçek var. Trabzon karşısında ayağa iyi pas yapan takımlar Trabzon'u çok yoruyor ve etkili oluyor. Dün de aynı senaryo vardı sahada, Hüseyin de olmayınca pres gücü iyice zayıflayan orta alanda istediği gibi top yaptı Belediye. Slyva Antep maçlarında soru işareti yaratmıştı, dün müthiş 2 top çıkardı ve Olimpiyat'taki 40000 taraftarı mest etti. İbrahim Akin ve Slyva sağolsun zaten ilk yarıda 2 gol atabilirdi Belediye. Ancak Trabzon da Umut ve Gökhan'la çok net 2 gol kaçırdı 0-0ken.

Trabzon hep kontralarla pozisyon verdi, o yüzden 1-0 olduktan sonra daha geri çekildi takım ve zorlanmadan farka gitti. 4-0 kesinlikle maçın hakkı değil özellikle 2.golden sonra dağıldı Belediye ki 2.golde öyle böyle gol değildi. Müthiş gördü Selçuk ve nefis girdi topun dibine.

Colman'da Galatasaray maçındaki yedeklikten sonra canlanma var, Antep maçında da iyidi dün çok istedi gene. Selçuk ve Colman'la çok güzel paslar atabiliyor artık Trabzon ki en son Syzmek döneminde gelirdi böyle paslar. Tayfun'a asisti mükemmeldi bir de penaltı yaptırdı üzerine.

Galatasaray maçında 3 forvetli taktik sökmedi, haftaya Salı kupada çok kritik Beşiktaş maçı var içeride. Hüseyin-Serkan-Selçuk 3 lüsü orta sahada önünde Colman ileride Gökhan-Yattara ikilisi denemeli bence Yanal.

Tayfun'a arada böyle iniyor gökten, Cafu gibi oynuyor. 2 hafta sonra yine hata yapar kesin:) Ama seviyorum bu çocuğu gönülden oynuyor, takım için canını vermeye hazır böyle adamlara küfür eden taraftarlara deliriyorum.

Maç sonu sevinç ve Olimpiyat'ı takım 3 maçtır kazanamazken boş bırakmayan taraftar müthişti. Hacettepe içeride, Gençler deplasmanı var önümüzdeki 2 maçta bunlar kayıpsız geçilirse içerideki Sivas maçına daha rahat çıkılır.

5-0


Liverpool yenilgisinden sonra sarsılmadı Chelsea 4 günde 8 gol atıp 2 ezici galibiyet aldı. Yardımcı hakem diplomayı nerden almış sormak lazım, ilk 2 Chelsea golü çok açık ofsayt.

Chelsea tüm takım halinde "Anelka Gol Kralı Olur" bahsi yapmış herhalde, gol attırmak için uğraşıyorlar. Hayatında daha önce hat-trick'i var mı hatırlayamadım, Arsenal'de 1 kere yapmıştı sanırım üzerinden yıllar geçti.

Chelsea yine döktürmeye başladı, Liverpool maçında da erken yedikleri golü çıkaramadılar. Liverpool taş gibi defans yapınca açamadılar. Hull ve Sunderland maçlarında müthiş performanslar ortaya koydular. 11 maçta 27 gol atıp 4 gol yediler, CL'de gol yemediler henüz 7 puandalar. Scolari'nin tek eksisi içeride Manu ve Liverpool maçlarını kazanamaması oldu, onun dışında mükemmel bir başlangıç yaptılar

This is Hull City


Hull City yine şok etmeye devam ediyor, Old Trafford'da en son kim 3 atmıştı diye düşünüyorum. Mourinho'nun ilk senesinde Chelsea fena çarpmıştı burada Manu'yu 3-0 dı yanlış hatırlamıyorsam, başka da aklıma gelmedi. 4-1den çeviriyorlarmış az daha maçı. Son 10 dakikada kanser etmişler Manu'yu.

Ronaldo Yılın Oyuncusu ödülüne doğru formunu yükseltiyor, West Ham'dan sonra Hull City'e de ilk yarıda 2 tane salladı. Gol krallığı yarışında heveslenenlerin de hevesini kursağında bırakmaya başladı. Hull'un ilk gol organizasyonu çok akıllıca, uyuttular Manu defansını. Giovanni golleri atmaya devam ediyor. Büyük maçları kaçırmıyor adam, penaltı menaltı sallıyor.

Man Utd: Van der Sar, Neville, Ferdinand, Vidic, Evra, Ronaldo, Carrick (Giggs 72), Anderson (O'Shea 88), Nani (Tevez 64), Berbatov, Rooney.
Subs Not Used: Foster, Park, Rafael Da Silva, Fletcher.

Booked: Rooney, Tevez.

Goals: Ronaldo 3, Carrick 29, Ronaldo 44, Vidic 57.

Hull: Myhill, McShane, Turner, Zayatte, Dawson, Marney, Hughes (Mendy 59), Boateng (Folan 86), Geovanni, King (Halmosi 63), Cousin.
Subs Not Used: Duke, Barmby, Garcia, Ricketts.

Booked: Turner, Mendy.

Goals: Cousin 23, Mendy 69, Geovanni 82 pen.

Att: 75,398

Ref: Mike Dean (Wirral).

Taç ve Gol


Haftaiçi içime doğmuş demekki ne zamandır aklımdaki Rory Delap yazısını yazdım Arsenal maçı öncesi. Taçlarıyla can yakmaya devam edeceğini de ekledim. Arsenal'i yenmelerini bekliyorum zaten, Arsenal klasik krizlerinden birine girdi, genç takımda isyan edip, arkadaşlarına liderlik edecek bu krizden çıkartacak adamları da olmadığı içi krizleri uzun sürüyor zaten.

Stoke yine 2 taçtan gol attı, Rory Delap asistleriyle şov yapmaya devam ediyor. Haftaiçindeki senaryo aynen uygulandı. Delap gönderdi, Fuller kafayı çaktı. 2.yarıda da sezonun en istikrarlı isimlerinden Nijeryalı Olofinjana 2ledi. Arsenal Walcott ve Adebayor'u ciddi bir süreliğine kaybetti. Fener'e Bendtner-Van Persie ikilisi oynar, Toure'nin ilk golle Fuller'ın vurdurduğu kafa da son dönemde yaşadığı düşüşün en ciddi dip noktalarından birisi. 2 yıl önceki Toure ile arasında dağlar kadar fark var.

Stoke: Sorensen, Griffin, Abdoulaye Faye, Shawcross, Higginbotham, Amdy Faye, Olofinjana, Diao (Whelan 78), Delap, Fuller (Cresswell 86), Sidibe (Kitson 90).
Subs Not Used: Simonsen, Soares, Wilkinson, Sonko.

Booked: Higginbotham, Sidibe, Delap, Cresswell.

Goals: Fuller 11, Olofinjana 73.

Arsenal: Almunia, Sagna (Walcott 57), Toure, Silvestre, Clichy, Denilson (Van Persie 65), Fabregas, Song Billong, Diaby, Adebayor (Vela 72), Bendtner.
Subs Not Used: Fabianski, Nasri, Ramsey, Djourou.

Sent Off: Van Persie (76).

Booked: Adebayor, Fabregas.

Goals: Clichy 90.

Att: 26,704

Ref: Rob Styles (Hampshire).