3 Mart 2009 Salı

Hedefe Doğru: Son 12


Deplasmanda Beşiktaş beraberliği kim ne derse desin, aslında çok önemli bir adımdı. Şampiyonluk yolundaki en ciddi rakiplerinden birine deplasmanda yenilmemişti Trabzon ancak o beraberliğe anlam katamadı. İçeride Denizli'ye yenilince, Trabzon insanının yapısında olan panik tekrar ortaya çıkmış ve Antalya maçı final maçı havasını almıştı. Trabzon için bu maçta kaybedilecek 2 puan, şehirde sezon başından beri yakalanan havanın kaybolmasına neden olacaktı. Ancak aksine sonuna kadar hakedilerek alınan kritik bir deplasman galibiyeti gelince herşey tekrardan güllük-gülistanlık oldu. Herşeyin pamuk ipliğine bağlı olduğu bir ülkede yaşadığımızın bir göstergesi daha. Umut maç başından beri yaptığı o golü de kaçırsa şu an büyük bir krize doğru gidiyor olacaktı Trabzonspor. Tıpkı Baros o penaltıyı atsa Skibbe'nin bugün halen Florya'da, Bülent Korkmaz'ın ise evinde olacağı gibi.

Geçen hafta yedek kalan Yattara cezayı Yanal'a kesmeye kararlıydı ilk yarıda. 2 tane orta yaptı ilk yarı boyunca ikisi de çok net tehlike oldu, 1inde Ömer inanılmaz bir refleksle kurtardı Gökhan'ın plasesini, 2.sinde Umut ıskaladı ancak devrenin tamamında aldığı topları ezen, mücadeleye girmekten kaçan bir Yattara vardı ki, Tita penaltıyı kaçırınca Song yanına gelip onu oyuna motive etmeye çalıştı.

Geçen hafta Denizli mağlubiyetinin suçlusu Ersun Yanal'dı, bu hafta ise Yattara'yı sahada tutup kazandı Yanal. Devre arasında 2 ihtimal vardı. Ya arkadaşlarının emeğine ihanet ederek oynayan Yattara oyundan alınacak ya da onun gibi oyuncuların en büyük ihtiyacı olan güven ona soyunma odasında tüm takım tarafından verilecek, çık bu maçı al denilecekti. 2.sini yaptı Yanal, genelde 60-70 arasında oyundan aldığı Yattara'yı oyunda tutmaya devam etti, bu güveni hisseden Yattara 2.yarıda daha iyi oynamaya başladı, daha çok mücadele etti ve en sonunda Yattara'lığını yaptı. Tek başına golü yarattı ve bu kritik virajın dönülmesini sağladı.

Slyva gittikçe daha iyi oluyor. Büyük Şef-Egemen ikilisi harikalar. Cale solda tek başına kalsa da savunmasıyla güven veriyor. En büyük problem son dönemde Selçuk'ta. 2.yarının ilk maçı Fener maçında çok iyi oynadıktan sonra büyük bir düşüş var Selçuk'da. Yanal onu Dardanel'den ilk transfer eden isim ve ona çok güveniyor, bu güven yüzünden oyundan da almıyor ancak Selçuk'un dinlendirilmesi gerekiyor. Ceyhun ya da Serkan o role monte edilebilir, Selçuk'un kötü oynadığı maçta. Kulübeye gelmesi Selçuk'un da kafasını toparlamasına yardımcı olacaktır.

Gelelim en büyük soruna. Umut-Gökhan ikilisi saç baş yoldurmaya devam ediyor. Bu kadar çok gol kaçırmalarının altındaki neden çok koşmaları olabilir. Özellikle Umut rakip defansı çok zorluyor ancak gol pozisyonlarındaki verimlerini biraz artırsalar Trabzon şu an en az 4 puan daha fazla kazanmıştı. İlk başta aklıma gelenler berabere biten Fenerbahçe, Sivasspor maçları.

Bu arada aslında farklı bir post olacaktı ancak 1000. post olduğunu görünce Trabzonspor'la ilgili yazmak istedim. Hayırlı olsun diyelim 1000. post. Takip eden herkese teşekkürler.

1 yorum:

Balamir dedi ki...

Yazılarını ilgiyle takip ediyorum Metin abi. Bizimle olan bu güzel paylaşımların için teşekkür ederim. !000. postun hayırlı olsun ...