30 Nisan 2009 Perşembe
Geliyoruz
İlk 2 maçı kaybederek kötü başlamıştı basketbol takımımız ancak 1.tur maçlarının son gününde kritik bir galibiyetle umutları 2.gruba taşıdık. Grup böyle devam ederse 3 galibiyet + iyi averaj 2.lik için yeterli olabilir. Antalya'da Bornova'yı ve Tofaş-İTÜ ikilisinden birini yenebilirsek seneye 1.ligdeyiz.
TOFAŞ: Fırat, Toz, İlkan Karaman, Rahim Rızvanoğlu, Osman Orçun Göllü, Onat Akış, Hadi Özdemir, Melih Sevda, Can Altıntığ, Gökhan Karabıyık, Cihad Şahin, Mehmet Nezih Özbakır, Sean Morgan Denison
TRABZONSPOR: Kerem Öztoprak, Can Özcan, Burak Yönder, Volkan İncekara, Recai Öztürk, Ogün Sevinç, Birkan Batuk, Engin Algin, Tyrus Desmon Boswell
1. periyot: 14-14
2. periyot: 30-27
3. periyot: 49-43
4. periyot: 65-71
TSL Yılın En İyi Çıkış Yapan Yerli Oyuncusu?
Anket sağ tarafta. 4 büyüklerde önemli aşama kaydeden tek isim Ekrem Dağ, yaşına rağmen listeye dahil ettim. Taner Gülleri'yi ise yaş haddinden adaylara almadım, aday listesinin yaş ortalaması zaten 21-22 civarında. Benim oyum stoper sıkıntısı yaşayan futbolumuza çıkış yolu olabileceğine inandığım Eren'e. Yorumlarla tartışalım haftaya ödülü sahibine veririz.
Paul Pierce
Dün gece yazmadım bu maçı ama atlamaya kıyamadım. Boston Celtics-Chicago Bulls serisi harika maçlara sahne oluyor. Dün gece oynanan maç da yine uzatmalara gitti. Kevin Garnett sakat, Ray Allen 6 faulle oyundan atılmışken takımın diğer süper yıldızı ve geçen seneki şampiyonluğun mimarı Paul Pierce yine alev aldı. Özellikle son 1 dakikadaki 2 kritik şutu ile seriyi 3-2'ye getirdi. Maç istatistikleri burada.
Doğu'da Orlando Magic-Philadelphia 76ers serisi de yine harika geçiyor. Şu ana kadar oynanan 5 maçın 3ü son topa kaldı ve bunların 2sinde Iguodala, 1inde Hidayet takımlarına galibiyeti getiren isimler oldular. 6.maçta Dwight Howard cezalı, dolayısıyla 76ers'ın seriyi 7 maça taşıma ihtimali çok yüksek. Tabii bütün bunlar olurken King James ve arkadaşları ellerini ovuşturarak yorulan rakiplerini bekliyor.
O'Shea Farkı
United için beklenenden kolay bir maç ancak sonucu müthiş olmayan bir gece oldu. Sağ bekte Rafael, orta sahadaki 3lüde Giggs beklentisi vardı, onların yerine O'Shea ve Anderson tercihleriyle başlamıştı Ferguson. Fletcher iyi bir orta saha göbek oyuncusuna evrildiğinden iyi top kullanacak, Carrick de Fabregas'ın hareket alanının kısıtlayacak, böylece Manu'nun çok çabuk ayaklardan oluşan ileri 3lüsü Arsenal tandemini sallayacaktı. Manu hareketli ve istekli başladı, Almunia-Manu maçı izlerken O'Shea çok güzel bir pas verdi sağdan, Tevez gol yapamadı ama o kornerden O'Shea bu sefer işi kendisi bitirdi. Manu kadrosunda o takıma yakışmayan isimlerden birisi O'Shea ancak özellikle her yerde oynayabilmesi ve istikrarı ile Sir'in vazgeçilmezleri arasında, o sağ bek'i önümüzdeki 1-2 sezon için Rafael'in tapulayacağını da ekleyelim.
Arsenal beklediğim gibi 4-5-1 gibi dizilmişti. Diaby sola kaçıyor, Nasri içeri geliyor beklenen şablon böyle değişiyordu. Haftasonu çok iyi oynayan Fabregas Manu karşısında hiç varlık gösteremeyince Arsenal'in hücum şansı kalmadı. Oyunda kaldığı süre içinde sadece gezinen Adebayor da orta sahanın bu verimsizliğinden en ağır darbeyi alan isim oldu. Ferdinand-Vidic tandemi gününde olduğu zaman özellikle de Adebayor gibi fizik gücüne dayalı oyuncuları durdurmakta zorlanmıyor, ama eğer finalde Barca gelirse Eto'o'nun çabukluğu başlarına bela olabilir.
Sonuç olarak geçen senenin finalistleri ilk maçlardan avantajlı skorları elde edenler oldu. Arsenal'in 2.maçta yapması gereken lig maçında olduğu gibi tempoyu yükseltip, beklerini de oyuna sokarak Fabregas'ı daha aktif kullanmak. Bu akşam hem kalabalık hücum yapamadılar da hem de koşu yollarına pas atacak Fabregas'ı doğru yerlerde topla buluşturamadıkları için hücumda çok etkisiz kaldılar. Roma'da Moskova'nın rövanşına hazır olun, bu sefer kaptanın ayağı kaymazsa Chelsea yıllardır hak ettiği şampiyonluğa ulaşabilir.
Man Utd: Van der Sar, O'Shea, Ferdinand (Evans 87), Vidic, Evra, Fletcher, Carrick, Anderson (Giggs 66), Ronaldo, Tevez (Berbatov 66), Rooney.
Subs Not Used: Foster, Park, Scholes, Rafael Da Silva.
Booked: Tevez.
Goals: O'Shea 18.
Arsenal: Almunia, Sagna, Toure, Silvestre, Gibbs, Song, Diaby, Walcott (Bendtner 70), Fabregas, Nasri, Adebayor (Eduardo 82).
Subs Not Used: Fabianski, Denilson, Ramsey, Djourou, Eboue.
Att: 74,733
Ref: Claus Bo Larsen (Denmark).
29 Nisan 2009 Çarşamba
28 Nisan 2009 Salı
Defence 101
Chelsea Anelka'yı, Barca Puyol'u kenara çekerek başladı. Chelsea Essien'i sağa koymuştu, Malouda da devamlı çıkan Dani Alves'in arkasına girecekti ki Chelsea oraya daha iyi toplar atabilse Malouda baya üstünlük sağladı Dani Alves'e. Oyunun tersinde de Dani Alves hücuma çıktığında Iniesta'dan sonra takımın en etkili ismiydi. Chelsea'nin oyun planı beklediğim gibi Drogba'ya atılacak uzun toplar üzerine kuruluydu, Drogba da bu topların ulaşabileceği kısımlara gelenlerini indirdi ancak kötü oynayan Essien ve Lampard yüzünden Chelsea ileride çoğalamadı.
Maç öncesi en büyük soru işaretlerinden biri Messi-Bosingwa eşleşmesiydi. Hiddink haftasonundan beri Bosingwa ile özel olarak Messi videolarına çalıştıklarını söylemişti, karşılığını aldılar. Messi 90 dakika boyunca sahada yoktu. Bosingwa tekme atmadan Messi nasıl durdurulur dersi verdi.
Chelsea oynaması gerektiği gibi sert oynadı, hakem de sert oyuna izin verince baya sert müdaheleler oldu 2 takım arasında. Yaya ve Puyol'un atılabileceği pozisyonlar vardı, aynen Ballack ve Alex de maçı tamamlayamayabilirlerdi.
Sonuç olarak maç öncesi yazımda da yazdığım gibi Barca'yı bir İngiliz takımına karşı izlemeyi çok istiyordum. Topa yine sahip oldular ama rakip takım da onların temposuna çıkınca defansı delemedileri, Maç sonunda topla oynama 66-34ken, kaleyi bulan şutlar sadece 6-1'di. Hiddink Barcelona gibi bir takım nasıl durdurulur dersini verdi. Hiddink'ten sevgilerle. Ders bitmiştir, dağılabilirsiniz. Fabrikasyon Barca severleri haftaya da Stamford Bridge'e bekleriz. Daha " Being a Winner Team 101" dersi verilecektir.
Barcelona: Valdes, Dani Alves, Marquez (Puyol 52), Pique, Abidal, Xavi, Toure Yaya, Iniesta, Messi, Eto'o (Bojan 82), Henry (Hleb 87).
Subs Not Used: Jorquera, Gudjohnsen, Keita, Sylvinho.
Booked: Toure Yaya, Puyol.
Chelsea: Cech, Ivanovic, Alex, Terry, Bosingwa, Mikel, Ballack (Anelka 90), Essien, Lampard (Belletti 71), Malouda, Drogba.
Subs Not Used: Hilario, Di Santo, Kalou, Mancienne, Stoch.
Booked: Alex, Ballack.
Att: 95,000.
Ref: Wolfgang Stark (Germany).
Vela ve Domuz Gribi
Deli dana, kuş gribi derken yeni hastalığımız da domuz gribi. Kaynağı Meksika. Hastalık ile ilgili önlemler bütün haber bültenlerini süslüyor, buraya konu olmasının nedeni ise futbola etkisi.
Carlos Vela haftasonunda Meksika'dan gelen bazı misafirlerini ağırlamış ve gribin İngiltere'ye de sıçraması üzerine doktorlar Vela'yı karantinaya almışlar. Vela Pazartesi günü antremana gidememiş ve günü evde geçirmek zorunda kalmış ancak taşıyıcı olmadığı belirlenince yarınki maçta oynaması için hiçbir engel olmadığı belirtilmiş ve takımla beraber Manchester'a seyahat edecek.
Peki ya Vela taşıyıcı çıksaydı ve antremana gidip bunu diğer oyunculara da bulaştırsaydı, acaba neler olurdu?
Eto'o
Samuel Eto'o 42 maçta 32 gol attı bu sezon. Dolayısıyla bu yaz transfer piyasasının en gözde isimlerinden biri olacak. Katalan kanalına verdiği röportajda 2010 yılında sona erecek kontratının sonuna kadar kalmak istediğini belirmiş olsa da Barca'nın onu satabileceği haberleri yazılıyordu. Manchester City ile Barcelona kulübü yetkilileri Pazartesi günü Londra'da ilk görüşmeyi yapmışlar. City'nin teklifinin 40 milyon pound olduğundan bahsediliyor. Eğer bu transfer gerçekleşirse son yılların en pahalı transferlerinden biri olacak. Barcelona da Villa ve Adebayor ikilisinden en azından 1ini almak için gerekli kaynağı bulmuş olacak.
Mes que a win
Camp Nou'da atılacak bir gol Chelsea için bir golden çok daha fazlası olacak. Bu akşam için Hiddink'in ana planı da gol atmak üzerine.
Barcelona top ayağındayken inanılmaz bir takım ama en büyük problemleri savunmada. Dolayısıyla Drogba'nın performansı kilit rol oynayacak. Drogba gününde olur ve Barca tandemini sallarsa 2 kanat oyuncusuna daha çok hareket alanı kalacak ve Chelsea daha çok Barca sahasında görünebilecek. Akşamla ilgili en büyük soru işaretlerinden biri Messi'nin karşısında kimin oynayacağıydı. Açıkcası benim tahminim Ivanovic'in solda oynaması yönündeydi ancak haftasonu West Ham karşısında solda başlayan Bosingwa bu akşam da Messi'nin karşısında sol bek oynayacak.
Sezon başından beri Barca'yı bir İngiliz takımı karşısında izlemeyi istiyordum. İnanılmaz bir tempoları ve pas trafikleri var ancak dünya üzerinde onlara karşılık verebilecek 4 takım varsa bunlar EPL'nin 4 büyükleri. Bu takımlar Barca temposuna aşılılar. Chelsea daha 10 gün önce Barca kadar hızlı oynayan Arsenal'i FA Cup finalinde Drogba ile perişan etti. Essien'in dönmesi ile ortasaha güvencesi de arttı Mavililerin. Ben Ballack yerine Mikel'i koyup Essien'i biraz daha önde kullanabileceğini düşünüyorum hala Hiddink'in, bunu kesin 11ler gelince göreceğiz. Aşağıda muhtemel 11ler ve 2 takım arasında şimdiye kadar oynanan maçlar var.
Barcelona (4-3-3) Valdes; Alves, Pique, Marquez, Puyol; Toure, Xavi, Iniesta; Messi, Eto'o, Henry.
Chelsea (4-3-3): Cech; Ivanovic, Terry, Alex, Bosingwa; Essien, Ballack, Lampard; Kalou, Drogba, Malouda.
Referee: Wolfgang Stark (Germany).
Head-to-head in Europe
Played: 11.
Wins: Barcelona 5, Chelsea 4, draws 2.
Goals: Barcelona 22, Chelsea 16.
Previous games
Inter-Cities Fairs Cup semi-final, April 27, 1966: Barcelona 2, Chelsea 0.
May 11 (2nd leg): Chelsea 2, Barcelona 0. May 25: (play-off in Barcelona): Barcelona 5, Chelsea 0 .
Champions Lge qtr-final, April 5, 2000: Chelsea 3, Barcelona 1.
April 18 (2nd leg): Barcelona 5, Chelsea 1 (aet).
CL 1st KO round, Feb 23, 2005: Barcelona 2, Chelsea 1.
March 8 (2nd leg): Chelsea 4, Barcelona 2.
CL last 16, Feb 22, 2006: Chelsea 1, Barcelona 2.
March 7 (2nd leg): Barcelona 1, Chelsea 1.
CL group stage, Oct 18, 2006: Chelsea 1, Barcelona 0.
Oct 31, 2006: Barcelona 2, Chelsea 2.
27 Nisan 2009 Pazartesi
Lampard
Frank Lampard 7 yıllık nişanlısı Elen Rives'tan ayrılalı uzun bir süre olmuştu. İspanyol güzel ayrılıktan sonra Lampard'u suçlamıştı, bunun üzerine Lampard'a canlı yayında " pislik " diyen bir spikere canlı yayına bağlanarak haddini bildiriyor Lampard. Yayın kayıdı burada.
Lampard'ın bu kadar sinirli olmasının bir başka sebebi de bu olayın annesinin 1.ölüm yıldönümünde yaşanması. Fotoğraf da annesinin ölümünün hemen arkasından çıkıp Şampiyonlar Ligi finalini getiren penaltıyı attıktan sonra annesine armağan ettiği andan.
Efsaneye Saygı: Ryan Giggs Yılın Oyuncusu
10 Premier Lig Şampiyonluğu, 4 FA Cup, 3 Carling Cup, 2 Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu. Premier Lig'in kurulduğu ilk sezondan itibaren her sezon gol atabilen tek oyuncu. 2 kere bugün Ashley Young'un kazandığı PFA Yılın Genç oyuncusu ödülünü kazanmıştı ama bugüne kadar Yılın Oyuncusu ödülünü kazanamamıştı. Oylamayı yapanlar oyuncular olduğu için kontratının son yılında Giggs'e bir bakıma Yaşam Boyu Başarı ödülü vermek istediler. Yoksa bu sezonki performansı ile Vidic bu ödüle en çok yakışan isimdi.
Yılın genç oyuncusu ödülü de Young, Ireland çekişmesi şeklinde geçer diye bekliyordum. Aslında oylar son dönemde verilmiş olsa Ireland kazanırdı sanırım ödül Young'a gitti.
Premier League team of the year: Edwin Van der Sar (Manchester United), Glen Johnson (Portsmouth), Rio Ferdinand (Manchester United), Nemanja Vidic (Manchester United), Patrice Evra (Manchester United), Ashley Young (Aston Villa), Steven Gerrard (Liverpool), Ryan Giggs (Manchester United), Cristiano Ronaldo (Manchester United), Nicolas Anelka (Chelsea), Fernando Torres (Liverpool)
Klinsmann Kapının Önünde
26 Nisan 2009 Pazar
7
Arda Turan ve Vatandaş Ahmet
24 Nisan 2009 Cuma
Milan
Düşük bütçeyle akıllı birkaç hamlenin yapıldığı dönemdi Vahid Halilodzic dönemi. Milan Stepanov da Halilodzic'in getirdiği bir isimdi. Sezon ortasında gelip takıma direk oturmuştu. 1.5 yıllık Trabzon macerasında 37 maça çıkıp 1 de gol atmıştı. Özellikle Hakan Şükür karşısında sergilediği performans hala aklımda.
Hava toplarında neredeyse her Sırp stoper gibi çok güçlü, uzun boyuna rağmen çabuk ve topu da olumlu kullanabilen önemli bir yetenek Milan. 3 milyon euro'nun biraz üstünde bir fiyata akıllı bir hamleyle satılmıştı Porto'ya. Ancak Porto'da özellikle Bruno Alves'in müthiş performansı ve yine onun gibi genç bir oyuncu olan Rolando'nun çıkışı sonrası çok fazla forma şansı bulamadı. Trabzonspor'a geri dönme isteğini belirtmişti ancak sezon başında Song'un müthiş formu nedeniyle yönetim sıcak bakmamıştı bu transfere. Ancak Song'un sezon sonuna doğru düşen formu ve yaşı göz önüne alındığında Milan Stepanov gibi şehri ve takımı tanıyan, henüz 26 yaşında bir stoperi uygun bir fiyata kadroya katmak bana mantıklı geliyor.
Özellikle Galatasaray'ın son dönemde devreye girmesiyle tekrar gündeme gelen Milan'ı bize karşı oynarken izlemek istemiyorum. Uygun bir fiyata bu transfer bitirilirse çok doğru bir hamle yapılmış olur. Eğer transferi Galatasaray bitirirse onlar da çok önemli bir iş yapmış olurlar. Emre Güngör'ün bu sakatlıklardan sonra hangi verimde sahaya döneceği soru işaretiyken, Servet'in transferi gündemdeyken çok akıllı bir iş yapmış olurlar.
10 Maç
Rossi ve Macheda
Federico Macheda Manu formasıyla ilk maçında gol attı hem de bu gol Manu'ya galibiyeti getiren gol oldu. Lazio'dan getirmişlerdi Macheda'yı. Ancak United'ın İtalya'dan getirdiği genç yetenekler listesinde ilk değildi Macheda. Hatta bir başka İtalyan isim ondan önce Manu'da çıktığı ilk maçta gol atan İtalyan genç oyuncu ünvanını almıştı.
Resimdeki isim Guiseppe Rossi. Manu'nun 2004'de Parma'dan yine Macheda'daki usülle 16 yaşına girer girmez sozleşme imzalatıp getirdiği oyuncuydu. Manu'yla çıktığı ilk maçta Sunderland karşısında golünü atmıştı. Manu daha sonradan Rossi için Parma'ya £200,000 ödemişti. 2007 yılında Rossi'yi Villareal'e sattıklarında ise aldıkları ücret £6.7 million'du.
Tevez Nereye?
Yazın transferin en çok konuşulan isimlerinden birisi olacağı kesin. Manu'daki 2 yıllık kiralık kontratı sezon sonunda sona eriyor. Berbatov'un gelişinden sonra Ferguson'un Rooney'in partneri konusunda 2.tercihi konumuna düştü, özellikle Şampiyonlar Ligi maçlarında ve büyük maçlarda yedek kalması onun da canını sıktı ki bu sezon sadece 3 lig golü atabildi.
Florentino Perez'in Real Madrid seçimleri için en büyük kozlarından birisi olduğu sıkça dile getiriliyor. Beklenen olur da Perez başkan seçilirse seneye Real Madrid forması giymesi ihtimali çok yüksek. Ancak yazın markete çıkmaya hazırlanan Manchester City, Inter, Chelsea de Tevez ile ilgilenen klüpler. Ancak araya girmeye hazırlanan bir klüp daha var. Son dönemde kendisine Ferguson'la ağız dalaşına girmeyi görev edinen Benitez Ferguson'un elinden Tevez'i de kaçırmak için yazın transfer teklifi sunmaya hazırlanıyor. Tevez'in muhtemel istikameti Madrid olsa da Benitez forvet alternatiflerini artırmak için kesenin ağzını açmaya hazırlanıyor.
D-Wade
Bu sene Cleveland ve Lakers finalde karşılacak gibi görünseler de şu ana kadar oynanan maçlarda her şey olabilir gibi göründü, sadece tek bir şey hariç. O da Lebron James'in artık durdurulamaz biri olduğu. Cleveland bu sene şampiyonluğun bana göre mutlak favorisi. Bir sakatlık olmazsa hiçbir takımın onları durdurabileceğini düşünmüyorum.
Gelelim fotoğraftaki adama. İlk maçta Phillips Arena'da pota altını karartmışlardı Wade'e ve Atlanta çok ağır bir mağlubiyet tattırmıştı Miami'ye ancak 2.maçta Wade alev aldı. Özellikle ilk devrenin sonlarında ardarda attığı 3lüklerle Miami'ye deplasmanda seriyi eşitleme şansı tanıdı. Phillips Arena'dan ilk 2 maçtan galibiyet çıkardıkları takdirde 4-2 ile seriyi geçeceklerini düşünüyordum ki o yolda ilerliyorlar. D-Wade MVP oylamasının sonuçlarının açıklanmasına kısa bir süre kala şovunu yaptı.
23 Nisan 2009 Perşembe
22 Nisan 2009 Çarşamba
21 Nisan 2009 Salı
Arshavin vs Asla Yalnız Yürümeyenler
Geçen hafta Chelsea-Liverpool maçı çılgın bir maçtı ancak kalite biraz düşüktü. 2 kaleci de çok komik hatalar yapmıştı ama bu akşam Kırmızılar yine çıldırdı, artık adını koyalım. Bu takım benim şimdiye kadar izlediğim kadar en çılgın takım. Euro 2008'deki Türk milli takımı çılgındı ve bizim için anlamı daha büyüktü ama yok böyle bir takım.
Maçı izlemeyenler skora aldanmasın, tek kale bir maçtı. Arsenal 3-2 öndeyken kaleyi tutan şut sayısı sadece 3tü Arsenal'in. Karşı tarafta ise Fabianski destan yazıyordu. Arshavin 4 gol attı, şovu çaldı Liverpool'dan ama Torres, Benayoun ve Kuyt'un mükemmel oyunları ile Liverpool hiç pes etmedi. 90+1'de gol yediler, 90+3'de cevap verdiler. 3-3'ken de 4-4deyken de ne var ne yoksa saldırdı Liverpool. Uzun uzadıya kritiği yapılmaz bu maçın, www.rojadirecta.org adresinde forum kısmında bu maçın linklerini koyarlar, izlemeyenler otursun indirsin. 1-1 biten ilk yarısı dahil inanılmaz bir tempo, inanılmaz bir heyecan. Liverpool bu akşam gönüllerin şampiyonluğunu garantiledi, lig şampiyonluğu ise Kırmızı Şeytanlar'ın olacak artık, aradan Chelsea de 2.olarak ligi bitirebilir.
Liverpool: Reina, Arbeloa, Carragher, Agger, Aurelio, Alonso, Mascherano, Benayoun, Kuyt, Riera, Torres. Subs: Cavalieri, Dossena, Babel, Lucas, Ngog, El Zhar, Skrtel.
Arsenal: Fabianski, Sagna, Toure, Silvestre, Gibbs, Arshavin, Song Billong, Fabregas, Denilson, Nasri, Bendtner. Subs: Mannone, Diaby, Eduardo, Vela, Walcott, Ramsey, Eboue.
19 Nisan 2009 Pazar
Masmavi
FA Cup finali masmavi olacak. Dün Chelsea Arsenal'i çok iyi bir oyundan sonra geçmişti, az önce penaltılarla sona eren maçta da Everton, Manu'yu eleyerek FA Cup finaline adını yazdırdı.
Öncelikle dünkü maçta iyi başlayan taraf Arsenal'di. Cech'de bariz bir form düşüklüğü var son haftalarda, her ne kadar Cole'un koluna çarpması onu yanıltmış olsa da yine de çıkarabileceği bir toptu. Zemin gittikçe yumuşayıp, yerden oynamayı zorlaştırınca Ballack, Lampard ve Fabregas gibi isimlerin defansın arkasına atacağı toplar daha da önem kazandı. Arsenal tandemi Silvestre'nin hatalarıyla sinyali veriyordu, bir de üzerine Eboue hamle hatası yapınca Malouda'nın güzel golü geldi ki gol öncesinde Lampard'ın harika uzun pası vardı. 2.yarıda Fenerbahçe maçı ile değişmeli izlediğim için çok detaya girmiyorum ancak 2.golde de yine harika bir Lampard pası ve Arsenal'in tandem hatası vardı. Essien ve Drogba bu takım için çok önemli diye yazıyorum haftalardır, Drogba'nın forma girmesi ve her maçta gol atmaya başlaması ile Chelsea'nin önlenemez çıkışı başladı.
Bugünkü maçta ise Manu sahaya 2.takımını sürmüştü ancak defans göbeğindeki Ferdinand-Vidic ve orta sahada Anderson'un etkili oyunu ile maçı uzatmalara hatta penaltılara kadar götürdü. Manu'nun son 2 yıldaki çıkışında penaltı atışlarının büyük katkısı var. FA Cup, Carling Cup, Charity Shield, Şampiyonlar Ligi... hepsini penaltılarla kazandılar ve bu maçları penaltılara götürmek için de çok uğraştılar, bugün de aynısını yaptılar, Everton oyuna hızlandırmaya çalıştıkça Manu tempoyu düşürdü ancak en sonunda hak eden finale çıktı. Masmavi finalde Everton kazanırsa da üzülmem. David Moyes Everton'un başında harika işler yaptı ve bir kupa kazanmayı sonuna kadar hak ediyor.
18 Nisan 2009 Cumartesi
NBA Playoffs: Doğu
NBA'de normal sezon sona erdi. Sakatlıkların ve 3 süperstarın damga vurduğu bir sezon oldu. Kobe, LBJ ve Wade kendilerini bile aşan performanslarla müthiş sezon geçirdiler. Doğuda Cleveland, batıda ise Lakers diğer takımlardan çok üstün performans sergilediler. Genel olarak tüm 1.tur eşleşmelerine bakış atacağız bu yazıda.
Cleveland Cavaliers vs Detroit Pistons
Cleveland sakatlıklarla boğuşmadan harika bir sezon geçirdi. LBJ kendini aştı, Mo Williams önemli katkı verdi. Anderson, Ilga, Ben Wallace'lı pota altı özellikle doğuda her takıma oyunun 2 tarafında da ağırlık kurabilecek kapasiteye sahip. Bench derinlikleri çok iyi. Sczerbiak, West, Pavlovic, Kinsey gibi her an sahaya girebilecek isimlere sahipler. Detroit için AI'nın dışlanması, Billups'un gönderilmesi ile yeniden yapılan yılı oldu bu yıl ve playoff'a sadece önceki yıllardan gelen kazanma alışkanlığı ile kaldılar, yoksa son dönemdeki Charlotte Detroit'ten çok daha iyi bir takımdı. Ben Cleveland'ın hiç zorlanacağını düşünmüyorum. 4-0 ile süpürmesini bekliyorum.
Boston Celtics vs Chicago Bulls
En ters eşleşmelerden birisi. Chicago müthiş enerjik bir takım ve Rose'un gelişimiyle büyük aşama kaydettiler bu sezon ki gelecek yıllarda 1-2 hamle ile doğuda zirveyi zorlayacak takım olacaklardır. Eğer Garnett oynasaydı Bulls için çok daha zor bir seri olurdu ancak son şampiyon Garnett'siz kadrosuyla enerjik Bulls karşısında savunmada problem yaşayacaktır. Garnett yokken Tim Thomas'ın 4 numarada Chicago adına performansı kilit olacaktır. Rondo-Rose, Allen-Gordon eşleşmeleri de izlemeye değer eşleşmeler olacak. Serinin kilidini Paul Pierce'ın performansı çözecektir ve geçen seneden hepimiz biliyoruz ki Pierce bazen Tanrı ile özel anlaşma imzalayıp insan ötesi oynayabiliyor. Chicago zorlar ama, saha avantajıyla 4-3 Boston diyorum.
Orlando Magic vs Philadelphia 76ers
Orlando sezonu hakettiği yerde bitirdi. NBA liderliğine yükselmeleri gerçekten sürprizdi ve orada kalacak kapasiteleri yoktu. Özellikle Lewis'in 4 numara oynaması onlar için Play-off'da büyük problem olacaktır. Rakipler genelde onun üzerine oynayabilir, avantajları 76ers'da Young'un sakatlıktan yeni çıkmış olması. Bu sene 3 maçı da Orlando kazandı ki son maçta 76ers uzun süre maçı önde götürmüş ancak Orlando son periyodda müthiş bir geri dönüşle maçı almıştı. Iguodala'nın deliciliği, Miller'in hareketli ve skorer oyunu, Young ve Speights'in enerjisi 76ers adına artılar ancak yine de Magic'i geçecek kadar iyi olduklarını düşünmüyorum. Orlando deplasmanda 1 maç alacaktır, eğer bunu ilk 2 maçta alırsa 4-1le geçer yoksa 4-2 diyorum.
Atlanta Hawks vs Miami Heat
İlk turun en kritik eşleşmesi. O'Neal'in ve Moon'un gelmesinden sonra Miami önemli aşama kaydetti ve bence artık Atlanta'dan daha iyi takım oldu. Burada kilit faktörlerden biri Miami'deki sakatlık sorunları. Haslem, Moon, O'Neal ve Beasley'in sakatlık durumları onları bu turda çok etkileyebilir. Atlanta'nın da içeride fena sayılmayacak (!) bir takım olduğunu göz önüne alırsak Miami'nin deplasmanda maç alması zor görünüyor ancak Miami'de insan ötesi oynayabilen bir isim var. Eğer Wade şampiyonluk sezonundaki gibi alev alırsa, ki normal sezon da bunun sinyallerini verdi, Miami Phillips Arena'da bir galibiyet çıkaracaktır, o zaman da seriyi 6.maçta bitirir. 4-2 ile Miami diyorum. Olası bir Wade-LBJ kapışması da harika olacaktır.
17 Nisan 2009 Cuma
Essien & Fabregas
"Essien is more physical and powerful than Fabregas but Fabregas is better tactically and has greater ability and movement - if you could take both players and make one player out of them, that would be the perfect player. "
Essien Fabregas'a göre daha güçlü ve fiziğe dayalı bir oyuncu ancak Fabregas taktiksel ve yetenek olarak ondan daha iyi. Eğer 2 oyuncuyu birleştirip bir oyuncu yapabilseydik, işte bu mükemmel oyuncu olurdu.
Emmaneul Petit / Arsenal, Barcelona, Chelsea ve Fransa Milli Takımı Eski Oyuncusu
16 Nisan 2009 Perşembe
Deniz Yılmaz
Deniz Yılmaz ile sezon başında bir hazırlık maçında gösterdiği performanstan sonra yazı yazmıştım ancak onu tam olarak anlatan bir yazı yazmamıştım, son dönemdeki performansı sonrası farz oldu.
Deniz Yılmaz 2005'te Avrupa Şampiyonu ve Dünya 4.sü olan U-17 milli takımımızın en önemli oyuncularından birisiydi. Sağ kanatta hücuma dönük oyunu, etkili ortaları ve şutlarıyla dikkat çeken bir oyuncuydu. Turnuvadan sonra Ulm'den Bayern Münih'e transfer olmuştu. Ancak geçirdiği sakatlıklar gelişimini geciktirdi. Sezon başında A takımla çıktığı hazırlık maçlarında ciddi performanslar sergilemişti, hatta hat-trick yaptığı bir de maç vardı ancak yine de sezonun büyük kısmını Bayern II takımında geçirdi, 27 maçta 6 gol attı. Sporting ile oynanan CL 2.tur rövanş maçında 18 kişilik maç kadrosundaydı ancak sahaya girmedi.
Deniz Yılmaz 53 kere milli takımlarda oynamış bir oyuncu ve şu anda Ümit Milli Takım kaptanlığı yapıyor. Ümit milli takımın İrlanda'yı deplasmanda 3-0 yendiği maçta takımımızın ilk golünü de kaydetti. Zaman içinde sağ kanat oyuncusundan forvet oyuncusuna doğru gelişim gösterdi. Şu anda özellikle 3lü forvetin her tarafında oynayabilecek bir oyuncu olarak gösterebilirim Deniz'i. Sezon sonunda pek çok Türk klubünün Deniz'in peşinde olacağını tahmin etmek zor değil ancak o Bayern Münih'de şansını denemekte ısrarlı.
Volkan Şen 2
Geçen sezon sonuna doğru yazmıştım kendisiyle ilgili bir scout yazısı. Türk futbolunda nadir yetişen ayakları çok çabuk bir oyuncu. Geçen sezon ağırlıklı olarak sol kanat oynuyordu. Ertuğrul Sağlam'ın gelişinden sonra daha çok sağ kanatta oynuyor. Bu arada Volkan yazımda Sercan ve Fatih Serkan Kurtuluş'un ondan daha önce çıkış yapmasını beklediğimi yazmışım, onu da görünce hoşuma gitti.
Ertuğrul Sağlam ile beraber çıkışa geçen Bursa'nın en fazla parlayan isimlerinden oldu. Takımın bu çıkışında çok büyük pay sahibi. 1 gol 3 asist ile oynuyor Sağlam döneminde ama katkısı sayıların ötesine geçmiş durumda, çıkışını sürdürdüğü sürece büyük takımların listesinde olacaktır sezon sonunda.
Yılın Futbolcusu Olmak
İngiliz basını Ferguson'un Ronaldo'yu "Sen yılın futbolcususun, çık sahaya ve bunu kanıtla." diye motive ettiğini yazıyordu maçtan önce. Ronaldo neden en iyi olduğunu gösterir bir gol attı ve turu Porto'nun avuçlarının içinden aldı. Ferdinand'ın dönmesi saçmalayan defans bloğunu kendine getirmişti. Porto'da Rodriguez hayal kırıklığı yaratıp, Lisandro da Fatih Tekke'lik yapıp ceza sahası dışında dolanmaya başlayınca Manu ceza sahasında hiç etkili olamadı Porto. Özellikle sağ taraftan iyi ortalar geldi 2.yarıda. Lisandro içeride olsa bunlardan birini gol yapabilirdi. Porto elendi ama bu sezon CL'de 6 gol atan Lisandro, genç sol bek Cissokho ve Raul Meireles iyi piyasa yaptılar. 3ünü de satabilirler sezon sonunda.
Yarı finaller harika olacak. 2 maçta da tur ortada. Arsenal Manu'ya ters gelebilen bir ekip ve herkes sağlamken müthiş günlük performanslar ortaya koyabiliyorlar. Diğer tarafta sene başından beri bu Barca'nın bir İngiliz takımı karşısında nasıl oynayabileceğini merak ediyordum, bunu görmüş olacağız. Barca orta sahası geçildiğinde defansı hiç iyi sinyaller vermedi bu sezon. Form tutan Drogba'nın neler yapacağını göreceğiz. Cech-Valdes farkı kilit olabilir o eşleşmede.
15 Nisan 2009 Çarşamba
Porto vs Manu
Porto ve Manu denince akla gelen maç 5 yıl önce oynanmıştı. JM'nin Porto'su bir sene önce UEFA Kupası'nı müzesini götürmüş, Avrupa'nın en oturmuş takımlarından birisiydi. Manu ise Alex Ferguson'un yeniden yapılanma planı çevresinde Djemba Djemba, Bellion, Howard, Fortune, Kleberson gibi başarısız denemelerle kötü bir sezon geçiriyordu. İlk maçta Dragao'da Porto 2-1 ile kazanmış, avantajlı olarak gelmişti Old Trafford'a.
Old Trafford'da Manu Scholes'in golüyle 1-0 öndeydi ve son dakikaya böyle girildi. Ancak son dakikada McCarthy'nin 90'a giden frikiğini zorlukla çelen Howard topu Costinha'nın önüne indiriyor, Costinha da turu Porto'ya getiren golü atıyordu. Tabii akıllarda kalan Mourinho'nun golden sonra tüm sahayı turlayarak yaptığı gol sevinci ve Manu tribünlerine yaptığı parmak hareketi oldu.
Bu akşam 23 maçtır kaybetmeyen Porto ilk maçtaki avantajı korumak için sahada olacak. Lisandro, Rodriguez, Hulk forvet 3lüsü her takıma gol atabilecek kapasitede. Son 5 maçta 11 gol yiyen Manu defansında Ferdinand'ın geri dönmesi bekleniyor. Yine de Porto'nun turu buradan vermeyeceğini düşünüyorum ama çok ısrarlı değilim. Zor bir maç bizi bekliyor. 4-4 bitsin mümkünse :)
14 Nisan 2009 Salı
Geri Dönüş Mü Dediniz?
Bu mudur? İşte budur. Futbol 90 dakikalık bir filmse herşey vardı bu filmde. Kırmızılar fena başladı. Çağıra çağıra getirdiler İstanbul ruhunu, Chelsea'de Terry de olmayınca savunma dağıldı, panik yapmaya başladılar. Özellikle ilk yarım saatte neredeyse çıkamadı Chelsea. Daha sonra Anelka-Kalou değişikliği ve Benitez'in 2-0dan sonra takımı frenleyip 3.yü herhangi bir an atabileceklerini düşünürek daha dengeli oynatması düşürdü tempoyu.
2.yarıya ise Chelsea etkili başladı. Reina'nın kabusu Drogba yine yaktı İspanyolu. Hemen peşinden bir de frikik koyuyordu yan ağlara gitti, Alex öyle değil böyle atılır dedi, Reina'yı da kaleye soktu. Sonrasında Gerrard yoktu ama Lampard her zamanki gibi sapasağlam sahadaydı. Bu 2 adamı karşılaştırdığımızda Gerrard ağır basıyor ama elinizde Lampard varsa sezon boyu oynayacağınız tüm maçlarda bu adamı takım tahtasına yazabiliyorsunuz işte. 164 EPL maçında sakatlanmadan 11de sahaya çıkan ve üstüste oynama rekortmeni bir adam işe bu.
Chelsea Liverpool'a bu iş bitti dedi hatta Benitez de Torres-N'gog değişikliği yaparak beyaz havluyu attı ama sahadakilerin pes etmeye niyeti yoktu. Bolton maçı gibi mi oluyor derken Lampard fişi çekti. Bu eşleşmede 2.maçı evinde oynamak çok kritik. 2004/05 ve 2006/07'de Liverpool 2.maçı içeride oynayıp elemişti Chelsea'yi, son 2 sezondur Chelsea 2.maçı evinde oynayıp eliyor. Seri de 2-2'ye geldi. Bu arada istikrarsa istikrara dair bir not. Chelsea son 6 yılda 5.kez yarı finalde. Son dönemde bu başarıya ulaşabilen başka takım yok.
Chelsea: Cech, Ivanovic, Alex, Carvalho, Ashley Cole, Kalou (Anelka 36), Ballack, Essien, Lampard, Malouda, Drogba (Di Santo 90).
Subs Not Used: Hilario, Mikel, Deco, Belletti, Mancienne.
Booked: Ivanovic, Carvalho, Ashley Cole.
Goals: Drogba 52, Alex 57, Lampard 76, 89.
Liverpool: Reina, Arbeloa (Babel 85), Carragher, Skrtel, Aurelio, Lucas, Mascherano (Riera 69), Alonso, Kuyt, Torres (Ngog 80), Benayoun.
Subs Not Used: Cavalieri, Dossena, Hyypia, Agger.
Booked: Benayoun, Arbeloa.
Goals: Aurelio 19, Alonso 28 pen, Lucas 81, Kuyt 82.
Agg (7-5)
Att: 38,286
Ref: Luis Medina Cantalejo (Spain).
İstanbul Tecrübesi
Benitez'in bu akşamki maç için dayanak noktası. İstanbul'daki tarihi 3-3lük Şampiyonlar Ligi finali bizim bugün de bunu tekrarlayabileceğimize olan inancımızı artırıyor demiş. Son 1 ay içinde Manchester'a ve Real Madrid'e 4er gol atmış takımdan bahsediyoruz, dolayısıyla herşey olabilir bu akşam. Kaptan Gerrard sakattı, oynatacağız demişti Benitez ama 18'de yok kaptan. Chelsea cephesinde de kaptan Terry yok. En büyük güvencemiz Hiddink ve Drogba.
Chelsea: Cech; Ivanovic, Alex, Carvalho, A.Cole; Ballack, Essien, Lampard; Kalou, Drogba, Malouda
Liverpool: Reina; Arbeloa, Skrtel, Carragher, Aurelio; Alonso, Mascherano, Lucas; Kuyt, Torres, Benayoun
EPL Yılın Futbolcusu
İngiltere'de her yıl profosyonel futbolcular cemiyeti tarafından verilen yılın futbolcusu ödülünün adayları açıklandı. Tam bir United dominasyonu var listede. 6 kişilik aday listesinden United'li olmayan tek isim Gerrard. Oylamanın 1 ay öncesinde yapılması Manu dominasyonuna yol açtı. Herkesin favorisi Vidic olsa da son form durumlar göz önüne alındığında Gerrard'ın da ciddi bir şansı var. Yaşayan efsane Giggs'e de saygı duruşu olmuş liste.
En iyi genç oyuncu ödülü ise çok daha çekişmeli olacaktır. Young ve Agbonlahor sonunu getiremeseler de çok iyi bir sezon geçiriyorlar, Ireland City de müthiş parlattı kendini ve UEFA'da tur atlarlarsa şansı iyice artar. Lennon gençlikten listede yoksa kendini aşan bir sezon geçirmedi. Manu'lu 2li ise listeyi tamamlamış ama kazanma şansları olduğunu düşünmüyorum.
Nominees for the PFA player of the year award:
Rio Ferdinand (Man Utd)
Steven Gerrard (Liverpool)
Ryan Giggs (Man Utd)
Cristiano Ronaldo (Man Utd
Edwin van der Sar (Man Utd)
Nemanja Vidic (Man Utd)
Nominees for the PFA young player of the year award:
Gabriel Agbonlahor (Aston Villa)Rafael Da Silva (Man Utd)
Jonny Evans (Man Utd)
Stephen Ireland (Man City)
Aaron Lennon (Tottenham)
Ashley Young (Aston Villa)