14 Nisan 2008 Pazartesi

Susturamazlar


Radyospor’da yaptığımız programlarda, Türk sporunun yüksek menfaatleri adına söylenmesi gereken ne varsa onu konuşuyoruz.

Kimseye gebe değiliz. Kimse babamızın oğlu değil. Kimsenin menfaati umurumuzda değil.

Bizim için geçerli olan sadece kurumların, kulüplerin, ülke sporun hükmî şahsiyeti.

Gerisi fasa fiso.

Kamuya açık spor alanları usulsüz bir şekilde imara açılıyor. Beşiktaş Belediye Başkanı’na soruyoruz.



Burası imara açılırken neden itiraz etmediniz, diyoruz. Kendi imar komisyonu başkanınız itiraf ediyor.



Belediye başkanımız bize böyle emretti, diyor. Bunu neden yaptınız, diyoruz. Kamunun hakkını garantiye alıp, tapuya işlettirmeden nasıl ruhsat verirsiniz; bu imar kanununa aykırı değil mi, diyoruz. Haksız mıyız?

Beşiktaş yönetimi Fulya projesi kapsamında Şan Öktem tesislerine müteahhidin adını vermeye kalkıyor.



Sanki projenin bir detayıymış gibi kolayca. Beşiktaş kulübünde görev şehidi olmuş Şan Öktem’in adını kongreye sormadan tesislerden sökemezsiniz, sökmemelisiniz, diyoruz. Haksız mıyız?

Fenerbahçe’nin 2.başkanı Nihat Özdemir polis dinleme kayıtlarına yakalanmış.



Savcılık dava açmış. 30 yıl hapsi isteniyor. İddialar vahim. Dava sonuçlanana kadar Fenerbahçe yöneticiliği görevinden ayrılması gereklidir; bu kendisi için de, kulüp için de hayırlıdır, diyoruz.



Haksız mıyız?

Milli takıma Belarus’la -7 derecede hazırlık maçı yaptıran Fatih Terim, “ben hava tahmincisi miyim?” diyebiliyor.



İnternete girse Belarus’ta mart ayı sıcaklık ortalamalarının sıfır derece olduğunu görecek.



Haziran’daki finallerde Avrupa’nın en iyileriyle 25 derece sıcaklıkta oynayacağız. -7 derece sıcaklıkta oynadığımız Belarus Avrupa’da kaçıncı sırada, diye soruyoruz. Haksız mıyız?

Fatih Terim hazırlık maçı öncesi, Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi nedeniyle iki takım futbolcularına daha az yer vereceğim, diyor.



Galatasaray’lı Arda ve Bayern’li Hamit sakatlanıyor bozuk zeminde.



Bayern şampiyonluğa giderken Hitzfeld’in, evinde Gaziantep’i yenemeyen Galatasaray’da Arda’dan yararlanamayan Feldkamp’ın ne günahı vardı, diye soruyoruz.



Haksız mıyız?

Galatasaray’da Lincoln, Bouzid, Barusso, Carrusca’yı alıp doğru dürüst kullanamayan Galatasaray yönetimi, “transfer politikamız okullarda tez olur” diyebiliyor.



Bunu nasıl söyleyebiliyorlar, diyoruz. Haksız mıyız?

Konuştuklarımız birilerinin hoşuna gitmese de konuşuyoruz.

Konuşmaya da devam edeceğiz.

Eleştireceğiz.

Bizi diğerleriyle karıştırmasınlar.

Susturamazlar.



Not: Bu yazı sayın Barış Ertül'e ait olup,kendisinin izniyle yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: